23 Mart 2018 Cuma

Bina Yıkımlarında Kanserojen Asbest Riski! Canını seviyorsan, Belediyeye İhbar Et, Yıkımı denetlesin!



4 Öfke Kolik Arkadaş Sohbette!
Konu: Kanserojen Asbest Belası ve korunma yolları?
Kemal: Akıllı Öfke Kazansın “A.Ö.K” odaklı çözümler arıyoruz.

A.Ö.K. K.1: Sağlık ve Mutluluk iş yerlerimizde Başlar. Evlerimizde Devam Eder! Öfke Koliklere Yer yok!

Serdar: Kanserojen bir madde olan asbest, solunum yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açıyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada 125 milyon kişi çalışma ortamlarında asbeste maruz kalıyor. (1)

Can: Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre de asbestin neden olduğu hastalıklara bağlı her yıl yüz binin üzerinde işçi ölümü meydana geliyor. Asbest kullanımı ülkemizde 2010 yılından bu yana yasak. Fakat Ankara’da içinde asbest maddesi bulunan eski havagazı fabrikasının yıkımıyla konu tekrar güncellik kazandı.

Caner: Asbestin yarattığı sağlık risklerine dikkat çekmek amacıyla Türk Toraks Derneği ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından “Kentsel Dönüşüm ve Asbest Tehlikesi” başlıklı bir panelden konuşulanlar her birimizi yakından ilgilendiriyor.

A.Ö.K. K.2: Lütfen Kalp Kırmayalım. Öncelikle Kendi Kalbimizi! Yalanlara Yer Yok!

Kemal: Asbest, lifsel yapıda bir mineral olup, bilinen en iyi yalıtım maddesidir. Asbest, Anadolu’da çoğu yerde aktoprak olarak veya Ceren, Çaparkayı, İvriz, Çermik Toprağı gibi isimlerle adlandırılır ve köylerde sıva malzemesi olarak kullanılır. Çatılara serilir ve böylelikle evlerin ısı izolasyonu sağlanır.

Serdar: Asbest, endüstride 3000 civarında farklı iş kolunda kullanılabilmektedir. Bu nedenle birçok işkolunda, mesleksel olarak maruz kalınabilir.
Hastalık yelpazesi kanser ve kanser dışındaki hastalıklar olmak üzere geniştir. Mezotelyoma adı verilen bir tür akciğer kanseri, gırtlak kanseri, yumurtalık kanseri, asbestozis denilen bir tür akciğer hastalığı riskler arasındadır.

A.Ö.K. K.3: Şimdiyi yaşayınız! Keşke, Asla, Her Zaman, Mutlaka Demeye son veriniz!

Can: Asbest, solunum yolu ile vücuda alınır. Akciğer için örnek olarak; nefes yolu ile alınan asbeste bağlı olarak, önce yıllarca süren uzun süreli bir tür iltihap meydana gelir. Bu tahriş nedenli reaksiyon, akciğer dokusunda kalıcı hasarlar oluşur.

Caner: Asbeste maruz kalımdan sonra hastalıkların oluşması arasında geçen süre 20-40 yıl arasındadır. Özellikle sigara içimi riski artırmaktadır. Bilimsel çalışmalar sigara içiminin riski 90 kata kadar arttırdığını ortaya koymaktadır.

Kemal: Asbestin birçok çeşidi var. Ülkemizdeki kırsal alanlarda bulunan asbest türü, tremolit asbesttir. Tremolitin endüstriyel bir yönü yoktur, dünyada yasak öncesi dönemde yoğun olarak kullanılan diğer asbest türleri ise krisotil, amosit ve krosidolit’tir. Asbest doğal rengine göre de tanımlanabilir. En tehlikeli olanları mavi (krosidolit), kahverengi (amosit) ve Türkiye’deki beyaz renkli tremolittir. Ülkemizde asbest olmayıp, etki açısından asbeste benzeyen yani asbestiform bir mineral olan erionite (zeolite) Kapadokya bölgemizde bazı köylerde bulunmaktadır. Erionite de, kanserojen bir mineraldir.

A.Ö.K. K.4: Güç/Tüketim Sarhoşluğundan ayılalım. 6 S Uygulayalım.      

Can: Asbestozis, C grubu meslek hastalığıdır. Dolayısıyla meslek hastalıklarına yönelik korunma, hastalık olduğunda tedavi ve rehabilitasyon gibi bütün mekanizmalar hayata geçirilmelidir.
Caner: Asbest kullanımı pek çok ülkede sağlık riskleri açısından yasaklanmıştır. Ülkemizde de yasak 2010 yılından bu yana geçerlidir. Mevzuat alanında asbest ile ilişkili olarak iki yönetmelik bulunmaktadır.
25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik var.
“Çalışanların asbest söküm, yıkım, tamir, bakım, uzaklaştırma çalışmalarında asbest tozuna maruziyetlerinin önlenmesi ve bu maruziyetten doğacak sağlık risklerinden korunması, sınır değerlerin ve diğer özel önlemlerin belirlenmesi” amacıyla çıkarılan bir yönetmelik!

A.Ö.K. K.5: Öfkeye Karşı Sünger Olmayalım. Teflon Olalım.  Günde 10.000 karar hedefimiz Olsun.

Kemal: “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına giren, asbest veya asbestli malzeme ile yapılan çalışmalarda, asbest tozuna maruziyetin olabileceği” tüm işleri ve işyerlerini kapsıyor.
18.03.2004 tarih ve 25406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinden söz ediyorum.  Yönetmelikte asbest, boya, florasan ve benzeri zararlı ve tehlikeli atıkları içeren inşaat ve yıkıntı atıklarını “Tehlikeli inşaat ve Yıkıntı atıkları” olarak tanımlıyor. Bu atıkların diğer atıklardan ayrı olarak toplanması ve Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine göre bertaraf edilmesi zorunluluğunu getiriyor.
Serdar: Asbest kullanımı yasaktır. Dolayısıyla, bu yasal düzenlemeye uymak birinci görevdir. Bunun yanı sıra, kentsel dönüşüm sürecinde gündeme geldiği üzere, çeşitli yıkım vb. durumlarda da koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir.

A.Ö.K. K.6: Güler Yüz. Güzel Duruş. Güzel Söz. Güzel Enerji göndermek bedavadır!

Kemal: Örneğin; asbest olan binaların belirlenmesi, bu alanda veya mekanda çalışanların çalışmaları sırasında kişisel koruyucular kullanması, asbestli yığıntının özel koruyucularla taşınması, binalarda uygun yalıtım yapılması, binalarda diğer gerekli önlemlerin alınması, yıkımların gerekli sağlık ve güvenlik önlemleri tam olarak alındıktan sonra yapılması, atıkların uygun şekilde yok edilmesi gibi bir dizi önlem alınmalıdır.

Serdar: Olağan şartlarda özellikle asbest maruz kalımı riski taşıyan işkollarında çalışanlar açısından asbeste bağlı hastalıkların saptanması, tedavisi vb. süreçlerde gecikme olmaması için işe girişi, muayeneleri ve izleme muayeneleri de son derece gereklidir.

Can: Şüphesiz kentsel dönüşüm İstanbulluları depremin getirdiği risklerden korumak için şart. Ama bir tehlikeden kaçarken acaba başka büyük bir tehditle mi karşı karşıya kalıyoruz? Bahçelievler Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Üyesi  Mehmet Berke Merter, işte bu soruyu İBB meclisinde gündeme getirdi.(2)

A.Ö.K. K.7:  Sağlıklı yaşayalım: Probiyotik Beslenelim. Bol Kahkaha atalım. 10.000 adım yürüyelim. Alaturka tuvalet kullanalım. Dijital  detoks uygulayalım. Şükredelim ve Dua edelim!

Meclis üyesi Berke Merter, kentsel dönüşüm çalışmaları nedeniyle yıkımı yapılan binalarda güvenlik önlemlerinin dışında aslında pek bilinmeyen ama insan sağlığını son derece tehdit eden, kansere neden olabilen ‘asbest’ riskine dikkat çekti.

Caner: Berke Merter, birçok sektörde kullanılan ve inşaat sektöründe de daha çok ısı ve ses izolasyonunda yaygın olarak görülen ‘asbest’ten zarar görmemek için binaların yıkımında çok dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Bu konuyla ilgili çok sayıda yasal düzenleme olduğunu belirten ve bunlara İstanbul’da sadece Kadıköy ve Maltepe belediyelerinin uyduğunu ifade eden Berke Merter, binanın yıkım öncesinde tüm zararlı maddelerden arındırılması gerektiğini vurguladı.

Kemal: Avrupa ülkelerinde 1999 yılında inşaat yapımlarında kullanılması yasaklanan ‘asbest’ riski taşıyan malzemelerin Türkiye’de 2008 yılında ele alınıp, 2010 yılında yasaklandığını dile getiren Berke Merter, verdiği önergeyle İBB’ye ve tüm ilçe belediyelerine 7 soru sordu.

Can: Asbest’in tanımını yapan ve neden olabileceği hastalıkları anlatan Berke Merter, önergesinde “Asbest, lifli yapıda inorganik ve son derece kanserojen bir maddedir. Solunum ya da içme suyu yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açar. Uzmanlar cilde nüfuz etmesinin de mümkün olduğunu düşünmektedirler.

Caner: Asbestin neden olduğu hastalıkların bazıları; akciğer zarları arasında sıvı toplanması, kireçlenme, akciğer zarı kalınlaşması ve akciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu gibi selim hastalıklardır. Ayrıca ciltte yaralara neden olabilir. Birçok organda kanser sorununa yol açabilmektedir. Asbestden dolayı en sık karşılaşılan akciğer kanseri ve malin mezotelyoma olarak adlandırılan akciğer zarı kanseri.

Kemal: Asbest solunduktan sonra etkisi hemen ortaya çıkmadığı, hastalık oluşumu için yaklaşık 10-40 yıl gibi bir süreç gerektirdiği için başlangıçta tehlikenin farkına varılamamaktadır. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), her yıl dünyada kanser yapıcı maddeleri düzenli olarak özelliklerine göre gruplara ayırmaktadır. Ajansın kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi, ‘kesin kanserojen’ tanımlanması ile 1. Grupta sınıflandırılmıştır” .

Serdar: “İlgili yönetmelikte belirtildiği gibi sökümler bu konuda deneyimli uzmanlar gözetiminde yine bu konuda uzman çalışanlar tarafından belirli şartlara riayet edilerek yapılmalı ve çevreye asbest liflerinin yayılımı engellenmelidir” .
Can: 2010 dan önce yapılan binalarda öncelikle asbest bulunan alanlar belirlenmeli; mümkün olduğu kadar bu asbest içeriği (uygun elbise, koruyucu maske, havalandırma, negatif basınç gibi çalışan sağlığını koruyucu önlemlere dikkat edilerek) temizlenmelidir.

A.Ö.K. K.8:  KAİZEN Uygulayalım! Korkularımızı Unutalım. Yaşam Değerlerimiz için yaşayalım!

Caner: Çıkarılan asbestli malzeme özel kapalı ambalajlarda taşınmalı; yine asbest için özel hazırlanmış hafriyat alanlarına dökülmeli; sonrasında da olası bir yayılımı engellemek için bina uygun şekilde ıslatılarak yıkım gerçekleştirilmelidir. Islatma işlemi de uygun yapılmazsa asbestli içerik akan suyla çevreye yayılabilir ve kuruduktan sonra yine çevredekiler açısından zararlı olabilir.

Kemal: İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu Başkanı Dr. Oya Otyıldız'a göre, herhangi bir binanın sökümü ya da yıkımını yapacak firmaların öncelikle binanın asbest ölçümünü yaptırması gerektiğini vurgulayarak şunları söylemiştir: “Yıkımı gerçekleştirecek olan ve 1990’dan önce yapılan her binada asbest var. Asbesti tespit etmek ve ona göre yıkımı yapmak da yeterli değil. Çünkü bu tehlikeli atığın nasıl imha edileceği bile sorun” sözleriyle durumun ciddiyetine dikkat çekti.

A.Ö.K. K.9:  Birbirimizi Akıllıca Dinleyelim. Empati kuralım! Amaç kavga değildir. Öfkenin kök nedenini yakalayalım!

Can: Kanserojen madde asbest yasaklanmasına rağmen tehlike saçmaya devam ediyor. İstanbul’da 39 ilçenin sadece 7’sinde binalarda yıkım öncesi asbest denetimi yapılıyor. Denetimlerde, geçen yıl yıkılan 1594 binanın 385’inde asbetli malzeme bulundu. Yıkım öncesi binalarda asbest tespiti, laboratuvar süreci ve zehrin bertaraf edilmesi gerekiyor(3)

Caner: ASBEST, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi’nin ‘Kanserojen Maddeler’ listesinde yer alıyor. 1986 yılından itibaren gelişmiş ülkeler asbest kullanımını yasaklamaya başladı. Türkiye’de de 2010’da asbestin her türlü üretimi ve kullanımı yasaklanınca sanayi ve inşaat sektöründe bu malzemelerin kullanılmasına son verildi.

Kemal: Ancak 2010 yılından önce yapılan binaların birçoğunda özellikle eternit levha, çimento ürünleri, iç-dış cephe kaplama ve benzeri inşaat malzemelerinde asbestli malzeme kullanıldığı biliniyor. Bu yüzden asbestli binalarda yıkım öncesinde denetim yapılması, ardından asbestli malzemenin sökümünün insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Serdar: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçen yıl bu konuda bir çalışma başlattı. Çalışma çerçevesinde ‘Yıkım işlemleri ile hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıkların kontrolü yönetmeliği’ adlı bir taslak hazırlanarak Nisan 2017’de bakanlığın sitesinde yayımladı. Ancak taslak kesinleşmediği için yıkımdan önce asbest raporu ve asbest sökümü zorunluğu belediyelerin inisiyatifine kaldı.

A.Ö.K. K.10:  Çözüm odaklı iletişim kurulur. Ret edilemeyecek bir teklif  yapılır. Sonuçta kazanan Akıllı öfkemiz olacaktır!

Can: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) hazırladığı rapora göre 39 ilçesi bulunan İstanbul’da sadece 7 belediye yıkım öncesinde ‘Asbest Envanter Raporu’ istiyor. Beşiktaş, Şişli, Maltepe, Tuzla, Bağcılar, Kadıköy ve Ataşehir belediyeleri dışındaki diğer 32 belediyede böyle bir uygulama bulunmuyor.

Caner: Yıkım öncesinde bütün binalarda asbest denetimi yapılması ve asbest sökümü yapıldıktan sonra bina yıkımına izin verilmesi gerektiğini söyleyen TMMOB’den Cevahir Efe Akçelik tehlikeye şöyle dikkat çekiyor: “Çimento ürünleri, iç-dış cephe ve tavan kaplama, çeşitli contalar, tavan/taban döşemelerinde yapıştırıcılar, eternit levhalar, plasterler, çatı malzemeleri, borular, akustik tavan yapımı, macun ve birçok üründe asbestten yararlanılmıştır..

Kemal: İstanbul’da 7 belediyenin verilerine bakarsak yıkımı gerçekleştirilen binaların yaklaşık yüzde 25’inde asbestli malzemeye rastlanıldığı görüyoruz.”Asbest denetimiyle ilgili belediyelere büyük görev düştüğünü söyleyen Akçelik, “Yıkımı yapılacak binadan numuneler alınarak analiz edilmeli, asbest tespit edilirse ilgili yönetmelik hükümlerine göre uzaklaştırılması ve bertarafı sağlanarak binanın yıkımına onay verilmelidir” diyor.  Yıkım öncesi denetim yapılan 6 ilçede 2017 yılında 1594 binanın 385’inde asbetli malzeme bulundu. Yıkımdan önce tonlarca asbestli inşaat malzemesi yetkili firmalar tarafından ‘tehlikeli atık’ çerçevesinde bertaraf edildi.

Can: Binalarda tespit edilen asbestli malzemenin bertarafı için müteahhit veya ev sahibi, yıkım ruhsatı almak için belediyelerin İmar ve Şehircilik Müdürlükleri’ne başvuruyor. Yıkım ruhsatı için öncelikle ‘Asbest Envanter Raporu’ isteniyor. Çevre Koruma Müdürlüğü, yıkılacak binanın tespitini yaptıktan sonra asbest raporunu hazırlayacak firma ile belediye yetkilileri binadan numuneler alıyor.

Caner:  Alınan numuneler analiz edilmek üzere yetkilendirilmiş laboratuvarlara gönderiliyor. Laboratuvar analizinde binanın herhangi bir yerinde asbestli malzeme tespit edildiği takdirde bina çevresinde güvenlik sağlanıyor. Binada bulunan asbestli malzemeler özel kıyafetler giymiş uzmanlarca sökülerek paketleniyor. Bu malzemeler tehlikeli atık yönetmeliği çerçevesinde özel araçlarla özel tesislere götürülerek bertaraf ediliyor.

Can: Bir binada asbest tespiti yapılması ve sökümü en fazla bir haftayı buluyor. 10 katlı bir apartmanda asbest tespiti maliyetinin 1500-2 bin lira tuttuğunu söyleyen Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Cafer Fidan, “Firmaların çoğu İstanbul ve büyük şehirlerde. Anadolu’da asbest sökümü yapacak çok az firma bulunuyor. Asbest insan sağlığını ciddi olarak olumsuz etkilediği için bina yıkımı, fabrikaların bakım ve onarımı ile evlerin tadilatından önce asbest envanteri yapılmalı” diyor.

Son söz:
* Çevrenizde yıkılan bir binadan yayılan kanserojen asbest tozlarını solumak yıllar sonra sizi kanser yapabilir.
*Yerel yönetimlere başvurduğunuzda denetim yaparak çevrede oturanların ve çalışanların kanser riskini azaltacaktır.

 Faydalanılan kaynaklar:

1.        https://www.medikalakademi.com.tr/asbestin-neden-oldugu-hastaliklar-ve-korunma-yontemleri/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder