4 Öfke Kolik Arkadaş Sohbette!
Konu: Kanserojen Asbest Belası ve korunma
yolları?
Kemal: Akıllı Öfke Kazansın “A.Ö.K” odaklı çözümler arıyoruz.
A.Ö.K. K.1:
Sağlık ve Mutluluk iş yerlerimizde Başlar. Evlerimizde Devam Eder! Öfke
Koliklere Yer yok!
Serdar: Kanserojen bir madde olan asbest, solunum yoluyla
vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açıyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada 125 milyon kişi çalışma
ortamlarında asbeste maruz kalıyor. (1)
Can: Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre de asbestin
neden olduğu hastalıklara bağlı her yıl yüz binin üzerinde işçi ölümü meydana
geliyor. Asbest kullanımı ülkemizde 2010 yılından bu yana yasak. Fakat Ankara’da
içinde asbest maddesi bulunan eski havagazı fabrikasının yıkımıyla konu tekrar
güncellik kazandı.
Caner: Asbestin yarattığı sağlık risklerine dikkat
çekmek amacıyla Türk Toraks Derneği ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından “Kentsel Dönüşüm ve Asbest Tehlikesi” başlıklı
bir panelden konuşulanlar her birimizi yakından ilgilendiriyor.
A.Ö.K. K.2: Lütfen Kalp
Kırmayalım. Öncelikle Kendi Kalbimizi! Yalanlara Yer Yok!
Kemal: Asbest, lifsel yapıda bir mineral olup, bilinen
en iyi yalıtım maddesidir. Asbest, Anadolu’da çoğu yerde aktoprak olarak veya
Ceren, Çaparkayı, İvriz, Çermik Toprağı gibi isimlerle adlandırılır ve köylerde
sıva malzemesi olarak kullanılır. Çatılara serilir ve böylelikle evlerin ısı
izolasyonu sağlanır.
Serdar: Asbest, endüstride 3000 civarında farklı iş
kolunda kullanılabilmektedir. Bu nedenle birçok işkolunda, mesleksel olarak
maruz kalınabilir.
Hastalık
yelpazesi kanser ve kanser dışındaki hastalıklar olmak üzere geniştir.
Mezotelyoma adı verilen bir tür akciğer kanseri, gırtlak kanseri, yumurtalık
kanseri, asbestozis denilen bir tür akciğer hastalığı
riskler arasındadır.
A.Ö.K. K.3: Şimdiyi
yaşayınız! Keşke, Asla, Her Zaman, Mutlaka Demeye son
veriniz!
Can: Asbest, solunum yolu ile vücuda alınır. Akciğer
için örnek olarak; nefes yolu ile alınan asbeste bağlı olarak, önce yıllarca
süren uzun süreli bir tür iltihap meydana gelir. Bu tahriş nedenli reaksiyon,
akciğer dokusunda kalıcı hasarlar oluşur.
Caner: Asbeste maruz kalımdan sonra hastalıkların oluşması
arasında geçen süre 20-40 yıl arasındadır. Özellikle sigara içimi riski artırmaktadır.
Bilimsel çalışmalar sigara içiminin riski 90 kata kadar arttırdığını ortaya
koymaktadır.
Kemal: Asbestin birçok çeşidi var. Ülkemizdeki kırsal
alanlarda bulunan asbest türü, tremolit asbesttir. Tremolitin endüstriyel bir
yönü yoktur, dünyada yasak öncesi dönemde yoğun olarak kullanılan diğer asbest
türleri ise krisotil, amosit ve krosidolit’tir. Asbest doğal rengine göre de
tanımlanabilir. En tehlikeli olanları mavi (krosidolit), kahverengi (amosit) ve
Türkiye’deki beyaz renkli tremolittir. Ülkemizde asbest olmayıp, etki açısından
asbeste benzeyen yani asbestiform bir mineral olan erionite (zeolite) Kapadokya
bölgemizde bazı köylerde bulunmaktadır. Erionite de,
kanserojen bir mineraldir.
A.Ö.K. K.4: Güç/Tüketim Sarhoşluğundan ayılalım. 6 S Uygulayalım.
Can: Asbestozis, C grubu meslek hastalığıdır.
Dolayısıyla meslek hastalıklarına yönelik korunma, hastalık olduğunda tedavi ve
rehabilitasyon gibi bütün mekanizmalar hayata geçirilmelidir.
Caner: Asbest kullanımı pek çok ülkede sağlık riskleri
açısından yasaklanmıştır. Ülkemizde de yasak 2010 yılından bu yana geçerlidir.
Mevzuat alanında asbest ile ilişkili olarak iki yönetmelik bulunmaktadır.
25.01.2013 tarih ve
28539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve
Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik var.
“Çalışanların
asbest söküm, yıkım, tamir, bakım, uzaklaştırma çalışmalarında asbest tozuna
maruziyetlerinin önlenmesi ve bu maruziyetten doğacak sağlık risklerinden
korunması, sınır değerlerin ve diğer özel önlemlerin belirlenmesi”
amacıyla çıkarılan bir yönetmelik!
A.Ö.K. K.5: Öfkeye Karşı Sünger Olmayalım.
Teflon Olalım. Günde 10.000 karar hedefimiz Olsun.
Kemal: “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
kapsamına giren, asbest veya asbestli malzeme ile yapılan çalışmalarda, asbest
tozuna maruziyetin olabileceği” tüm işleri ve
işyerlerini kapsıyor.
18.03.2004 tarih ve
25406 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı
Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinden söz ediyorum. Yönetmelikte asbest, boya, florasan ve benzeri zararlı ve
tehlikeli atıkları içeren inşaat ve yıkıntı atıklarını “Tehlikeli inşaat ve
Yıkıntı atıkları” olarak tanımlıyor. Bu atıkların diğer atıklardan ayrı olarak
toplanması ve Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine göre
bertaraf edilmesi zorunluluğunu getiriyor.
Serdar: Asbest kullanımı yasaktır. Dolayısıyla, bu yasal
düzenlemeye uymak birinci görevdir. Bunun yanı sıra, kentsel dönüşüm sürecinde gündeme geldiği üzere, çeşitli yıkım vb.
durumlarda da koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir.
A.Ö.K.
K.6: Güler Yüz. Güzel Duruş. Güzel Söz. Güzel Enerji
göndermek bedavadır!
Kemal: Örneğin; asbest olan binaların belirlenmesi, bu
alanda veya mekanda çalışanların çalışmaları sırasında kişisel koruyucular
kullanması, asbestli yığıntının özel koruyucularla taşınması, binalarda uygun
yalıtım yapılması, binalarda diğer gerekli önlemlerin alınması, yıkımların
gerekli sağlık ve güvenlik önlemleri tam olarak alındıktan sonra yapılması,
atıkların uygun şekilde yok edilmesi gibi bir dizi önlem alınmalıdır.
Serdar: Olağan şartlarda özellikle asbest maruz kalımı
riski taşıyan işkollarında çalışanlar açısından asbeste bağlı hastalıkların
saptanması, tedavisi vb. süreçlerde gecikme olmaması için işe girişi,
muayeneleri ve izleme muayeneleri de son derece gereklidir.
Can: Şüphesiz kentsel dönüşüm İstanbulluları depremin
getirdiği risklerden korumak için şart. Ama bir tehlikeden kaçarken acaba başka
büyük bir tehditle mi karşı karşıya kalıyoruz? Bahçelievler Belediyesi ve
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Üyesi Mehmet Berke Merter, işte bu soruyu İBB
meclisinde gündeme getirdi.(2)
A.Ö.K. K.7: Sağlıklı yaşayalım: Probiyotik Beslenelim. Bol
Kahkaha atalım. 10.000 adım yürüyelim. Alaturka tuvalet kullanalım. Dijital
detoks uygulayalım. Şükredelim ve Dua edelim!
Meclis
üyesi Berke Merter, kentsel dönüşüm çalışmaları nedeniyle yıkımı yapılan
binalarda güvenlik önlemlerinin dışında aslında pek bilinmeyen ama insan
sağlığını son derece tehdit eden, kansere neden olabilen ‘asbest’ riskine
dikkat çekti.
Caner: Berke Merter, birçok sektörde kullanılan ve
inşaat sektöründe de daha çok ısı ve ses izolasyonunda yaygın olarak görülen
‘asbest’ten zarar görmemek için binaların yıkımında çok dikkatli olunması
gerektiğini belirtti. Bu konuyla ilgili çok sayıda yasal düzenleme olduğunu
belirten ve bunlara İstanbul’da sadece Kadıköy ve Maltepe belediyelerinin
uyduğunu ifade eden Berke Merter, binanın yıkım öncesinde tüm zararlı maddelerden arındırılması gerektiğini vurguladı.
Kemal: Avrupa ülkelerinde 1999 yılında inşaat
yapımlarında kullanılması yasaklanan ‘asbest’ riski taşıyan malzemelerin
Türkiye’de 2008 yılında ele alınıp, 2010 yılında yasaklandığını dile getiren
Berke Merter, verdiği önergeyle İBB’ye ve tüm ilçe belediyelerine 7 soru sordu.
Can: Asbest’in tanımını yapan ve neden olabileceği
hastalıkları anlatan Berke Merter, önergesinde “Asbest, lifli yapıda inorganik
ve son derece kanserojen bir maddedir. Solunum ya da içme suyu yoluyla vücuda
girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açar. Uzmanlar
cilde nüfuz etmesinin de mümkün olduğunu düşünmektedirler.
Caner: Asbestin neden olduğu hastalıkların bazıları;
akciğer zarları arasında sıvı toplanması, kireçlenme, akciğer zarı kalınlaşması
ve akciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu gibi selim hastalıklardır. Ayrıca
ciltte yaralara neden olabilir. Birçok organda kanser sorununa yol
açabilmektedir. Asbestden dolayı en sık karşılaşılan akciğer kanseri ve malin
mezotelyoma olarak adlandırılan akciğer zarı kanseri.
Kemal: Asbest solunduktan sonra etkisi hemen ortaya
çıkmadığı, hastalık oluşumu için yaklaşık 10-40 yıl gibi bir süreç gerektirdiği
için başlangıçta tehlikenin farkına varılamamaktadır. Uluslararası Kanser
Araştırmaları Ajansı (IARC), her yıl dünyada kanser yapıcı maddeleri düzenli
olarak özelliklerine göre gruplara ayırmaktadır. Ajansın kanserojen maddeler
listesinde asbest maddesi, ‘kesin kanserojen’ tanımlanması ile 1. Grupta
sınıflandırılmıştır” .
Serdar: “İlgili yönetmelikte belirtildiği gibi sökümler
bu konuda deneyimli uzmanlar gözetiminde yine bu konuda uzman çalışanlar
tarafından belirli şartlara riayet edilerek yapılmalı ve çevreye asbest
liflerinin yayılımı engellenmelidir” .
Can: “2010 dan önce yapılan binalarda öncelikle asbest bulunan alanlar
belirlenmeli; mümkün olduğu kadar bu asbest içeriği (uygun elbise, koruyucu
maske, havalandırma, negatif basınç gibi çalışan sağlığını koruyucu önlemlere
dikkat edilerek) temizlenmelidir.
A.Ö.K.
K.8: KAİZEN Uygulayalım!
Korkularımızı Unutalım. Yaşam Değerlerimiz için yaşayalım!
Caner: Çıkarılan asbestli malzeme özel kapalı
ambalajlarda taşınmalı; yine asbest için özel hazırlanmış hafriyat alanlarına
dökülmeli; sonrasında da olası bir yayılımı engellemek için bina uygun şekilde
ıslatılarak yıkım gerçekleştirilmelidir. Islatma işlemi de uygun yapılmazsa
asbestli içerik akan suyla çevreye yayılabilir ve kuruduktan sonra yine
çevredekiler açısından zararlı olabilir.
Kemal: İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu Başkanı Dr. Oya
Otyıldız'a göre, herhangi bir binanın sökümü ya da yıkımını yapacak firmaların
öncelikle binanın asbest ölçümünü yaptırması gerektiğini vurgulayarak şunları
söylemiştir: “Yıkımı gerçekleştirecek olan ve 1990’dan önce yapılan her binada
asbest var. Asbesti tespit etmek ve ona göre yıkımı yapmak da yeterli değil.
Çünkü bu tehlikeli atığın nasıl imha edileceği bile sorun” sözleriyle durumun
ciddiyetine dikkat çekti.
A.Ö.K. K.9: Birbirimizi Akıllıca
Dinleyelim. Empati kuralım! Amaç kavga değildir. Öfkenin kök
nedenini yakalayalım!
Can: Kanserojen madde asbest yasaklanmasına rağmen
tehlike saçmaya devam ediyor. İstanbul’da 39 ilçenin sadece 7’sinde binalarda
yıkım öncesi asbest denetimi yapılıyor. Denetimlerde, geçen yıl yıkılan 1594
binanın 385’inde asbetli malzeme bulundu. Yıkım öncesi binalarda asbest
tespiti, laboratuvar süreci ve zehrin bertaraf edilmesi gerekiyor(3)
Caner: ASBEST, Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi’nin ‘Kanserojen Maddeler’ listesinde yer
alıyor. 1986 yılından itibaren gelişmiş ülkeler asbest kullanımını yasaklamaya
başladı. Türkiye’de de 2010’da asbestin her türlü üretimi ve kullanımı
yasaklanınca sanayi ve inşaat sektöründe bu malzemelerin kullanılmasına son
verildi.
Kemal: Ancak 2010 yılından önce yapılan
binaların birçoğunda özellikle eternit levha, çimento ürünleri, iç-dış cephe
kaplama ve benzeri inşaat malzemelerinde asbestli malzeme kullanıldığı
biliniyor. Bu yüzden asbestli binalarda yıkım öncesinde denetim yapılması,
ardından asbestli malzemenin sökümünün insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde
gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Serdar: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçen yıl
bu konuda bir çalışma başlattı. Çalışma çerçevesinde ‘Yıkım işlemleri ile
hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıkların kontrolü yönetmeliği’ adlı bir
taslak hazırlanarak Nisan 2017’de bakanlığın sitesinde yayımladı. Ancak taslak
kesinleşmediği için yıkımdan önce asbest raporu ve asbest sökümü zorunluğu
belediyelerin inisiyatifine kaldı.
A.Ö.K. K.10: Çözüm odaklı iletişim kurulur. Ret
edilemeyecek bir teklif yapılır. Sonuçta kazanan Akıllı öfkemiz
olacaktır!
Can: Türk Mühendis ve Mimar Odaları
Birliği’nin (TMMOB) hazırladığı rapora göre 39 ilçesi bulunan İstanbul’da
sadece 7 belediye yıkım öncesinde ‘Asbest Envanter Raporu’ istiyor. Beşiktaş,
Şişli, Maltepe, Tuzla, Bağcılar, Kadıköy ve Ataşehir belediyeleri dışındaki
diğer 32 belediyede böyle bir uygulama bulunmuyor.
Caner: Yıkım öncesinde bütün binalarda asbest
denetimi yapılması ve asbest sökümü yapıldıktan sonra bina yıkımına izin
verilmesi gerektiğini söyleyen TMMOB’den Cevahir Efe Akçelik tehlikeye şöyle
dikkat çekiyor: “Çimento ürünleri, iç-dış cephe ve tavan kaplama, çeşitli
contalar, tavan/taban döşemelerinde yapıştırıcılar, eternit levhalar,
plasterler, çatı malzemeleri, borular, akustik tavan yapımı, macun ve birçok
üründe asbestten yararlanılmıştır..
Kemal: İstanbul’da 7 belediyenin verilerine
bakarsak yıkımı gerçekleştirilen binaların yaklaşık yüzde 25’inde asbestli malzemeye
rastlanıldığı görüyoruz.”Asbest denetimiyle ilgili belediyelere büyük görev
düştüğünü söyleyen Akçelik, “Yıkımı yapılacak binadan numuneler alınarak analiz
edilmeli, asbest tespit edilirse ilgili yönetmelik hükümlerine göre
uzaklaştırılması ve bertarafı sağlanarak binanın yıkımına onay verilmelidir”
diyor. Yıkım öncesi denetim yapılan 6
ilçede 2017 yılında 1594 binanın 385’inde asbetli malzeme bulundu. Yıkımdan önce
tonlarca asbestli inşaat malzemesi yetkili firmalar tarafından ‘tehlikeli atık’
çerçevesinde bertaraf edildi.
Can: Binalarda tespit edilen asbestli
malzemenin bertarafı için müteahhit veya ev sahibi, yıkım ruhsatı almak için
belediyelerin İmar ve Şehircilik Müdürlükleri’ne başvuruyor. Yıkım ruhsatı için
öncelikle ‘Asbest Envanter Raporu’ isteniyor. Çevre Koruma Müdürlüğü, yıkılacak
binanın tespitini yaptıktan sonra asbest raporunu hazırlayacak firma ile belediye
yetkilileri binadan numuneler alıyor.
Caner: Alınan numuneler analiz edilmek üzere
yetkilendirilmiş laboratuvarlara gönderiliyor. Laboratuvar analizinde binanın
herhangi bir yerinde asbestli malzeme tespit edildiği takdirde bina çevresinde
güvenlik sağlanıyor. Binada bulunan asbestli malzemeler özel kıyafetler giymiş
uzmanlarca sökülerek paketleniyor. Bu malzemeler tehlikeli atık yönetmeliği
çerçevesinde özel araçlarla özel tesislere götürülerek bertaraf ediliyor.
Can: Bir binada asbest tespiti yapılması ve
sökümü en fazla bir haftayı buluyor. 10 katlı bir apartmanda asbest tespiti
maliyetinin 1500-2 bin lira tuttuğunu söyleyen Asbest Söküm Uzmanları
Derneği Başkanı Cafer Fidan, “Firmaların çoğu İstanbul ve büyük şehirlerde.
Anadolu’da asbest sökümü yapacak çok az firma bulunuyor. Asbest insan sağlığını
ciddi olarak olumsuz etkilediği için bina yıkımı, fabrikaların bakım ve onarımı
ile evlerin tadilatından önce asbest envanteri yapılmalı” diyor.
Son söz:
* Çevrenizde yıkılan bir binadan yayılan kanserojen
asbest tozlarını solumak yıllar sonra sizi kanser yapabilir.
*Yerel yönetimlere başvurduğunuzda denetim yaparak çevrede oturanların ve çalışanların kanser riskini
azaltacaktır.
Faydalanılan
kaynaklar:
1.
https://www.medikalakademi.com.tr/asbestin-neden-oldugu-hastaliklar-ve-korunma-yontemleri/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder