4 Öfke Kolik Arkadaş
Sohbette!
Konu: Dolandırılmaktan ne zaman kurtuluruz?
Kemal: Akıllı Öfke Kazansın “A.Ö.K” odaklı çözümler arıyoruz.
A.Ö.K. K.1: Sağlık ve Mutluluk iş
yerlerimizde Başlar. Evlerimizde Devam Eder! Öfke Koliklere Yer yok!
Serdar: Çiftlik bank Nedir?
Kemal: 200 bin lira yatırana aylık 50 bin lira kazanç vaadiyle sanal çiftlik
hayvanları satan KKTC merkezli Çiftlik Bank tan söz ediyoruz.
Aslında internet üzerinden oynanan sanal bir oyun. Kişiler siteye üye olduktan sonra sanal tarım
yatırımları gerçekleştiriyor. Oyuncular yatırdıkları paralarla sanal tavuk,
inek veya keçi sahibi oluyor. (2)
Can: Başımıza ne gelirse havadan para kazanılabileceğine inanmamızdan geliyor.
Bu yazıda bizim değil ama dolandırıcıların çalışmadan köşeyi dönme hevesimizden
nasıl cebimizi boşalttıklarını konuşacağız.
A.Ö.K. K.2: Lütfen Kalp
Kırmayalım. Öncelikle Kendi Kalbimizi! Yalanlara Yer Yok!
Caner: Arkadaş, dünya üzerinde 200.000 lira yatırana aylık 50.000 lira kazanç
nasıl mümkün olabilir. 200.000 liraya değil 50.000 aylık kazanç, 10.000 de olmaz, 5000 de olmaz!
Kemal: Birde bir şirkete para yatırdığında şirketin mal varlığı nedir, ortakları
kimlerdir, kaç yıldır faaliyetteler, yatırılan paraya karşılık teminat,
garanti, sigorta neden verilmiyor diye kendimize sormak gerekiyor.
Serdar: Milyonlarca lirayı toplayıp ortadan kaybolan Çiftlik
Bank’ın kurucusu M. A ‘franchising’ yöntemi ile Türkiye genelinde 150 bayilik
verdiği söyleniyor. (3) Her bayi başına yaklaşık 100 bin lira para alan M. A ortada
yok. Çiftlik Bank şarküterileri de
kapalı. Çiftlik Bank’tan bayilik alarak şarküteri açan M.S.G. 1 milyon 200 bin
lira dolandırıldığını iddia ediyor.
A.Ö.K. K.3: Şimdiyi
yaşayınız! Keşke, Asla, Her Zaman, Mutlaka Demeye son
veriniz!
Can: Vatandaşın biri 100.000 lira verin ‘franchising’ vereyim diyor! 150 kişi kuzu kuzu paraları gönderiyor.
Karşılığında ne alınacak? Belirsiz, para bu kadar kolay mı kazanılıyor, şaşkınım.
Caner: Birde konut zade
olanlar var; Arsanız ya da eviniz için bir inşaat firması ile kat
karşılığı sözleşme yapacaksanız dikkat. İmar durumundan tapu kayıtlarına,
müteahhit seçiminden imzalayacağınız sözleşmenin ara satırlarına kadar her
aşamada kontrolü elden bırakmayın. Ufak bir ihmal evinizi kaybetmenize, konut zede
olup uzun yıllar hukuki mücadele vermenize sebep olabilir.
A.Ö.K. K.4: Güç/Tüketim Sarhoşluğundan ayılalım. 6 S Uygulayalım.
Kemal: Ankara’da Müteahhitlik yapan A.T (4)10 yıldır bindiği lüks cipini
değiştirmeye karar verdi. Yaklaşık 8 ay önce bir internet sitesine ilan veren A.T’yi,
Kayseri’den bir alıcı aradı. İddiaya göre kendisini yolcu servisi firması
sahibi olarak tanıtan U.K., aynı gün Ankara’ya geldi. İkili cipin satışı için
89 bin 500 liraya anlaştı. U.K. 24 bin 500 lirayı nakit, kalan 65 bin lirayı da
İstanbul’da bir boya firmasından aldığı çekle ödemek istediğini söyledi.
Yetmedi, güvenini kazanmak için bir de senet verdi. İkili notere gitti, cipin
satış işlemleri yapıldı. Noterden çıkınca ikisini de mutlu eden bu satışı,
parayı alıp anahtarı verirken çekilen fotoğrafla ölümsüzleştirdiler. U.K. yeni
cipine binerek Kayseri’ye doğru yola çıktı.
Serdar: Kuyumcu işadamı B.P’nun (86) hesabından kaybolan 500 bin TL paranın peşine
düşen ekipler, (5)10 bin telefon numarası ve 200 saatlik kamera kayıtlarını
inceleyerek hırsızlara ulaştı. Dolandırıcılık olayını sabıkalı bir hırsız ile
birlikte gerçekleştiren B.P’ nun’nun sağ kolunun kullandığı taktikler ise
polisi bile şaşkına çevirdi.
A.Ö.K. K.5: Öfkeye Karşı Sünger Olmayalım.
Teflon Olalım. Günde 10.000 karar hedefimiz Olsun.
Edinilen bilgiye göre,
Kapalıçarşı’daki kuyumcu dükkanını 500 bin TL’ye satan işadamı B.P’nun, parayı,
yanında uzun yıllardır çalışan ve ’sağ kolum’ dediği S. A’e (34) vererek,
Yeşilköy’deki bir banka şubesine yatırmasını istedi. Bir süre sonra aynı banka
şubesine giderek paranın bir bölümünü çekmek isteyen B.P’nun hesabında para
bulunmadığını öğrenince büyük şok yaşadı. Durumu araştıran işadamı ve banka
yetkilileri paranın havale edildiği, bu sırada bankanın telefonla B.P’nun’ya
ulaşarak onay istediği ve ses kayıtlarının bulunduğunu belirledi. Yaşadıkları karşısında şok olan işadamı Bakırköy
Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Can: (6) Hiçbir zaman bir devlet görevlisi, işin içerisinde terör ve
asayiş varsa, vatandaşa bir sorumluluk atfeden bir iş vermesi mümkün değil.
Vatandaşı ifadeye çağırmak ayrı mesele! Zaten gerektiğinde ifadeye, adli işleme
başvurulur. Polisin bütün işlemleri tutanak halindedir. Vaka eğer olay yerinde
gerçekleştiyse görevliler orada yapar görevini, diğer her şey kolluk biriminde
yapılır. Polis vatandaşı hiçbir suçu aydınlatmak için kullanmaz. Vatandaş
müracaat eder, "İşte bu adam beni dolandırmaya çalıştı" diye bilgi
verir. O sırada suçüstü çalışması yapılır, vatandaşla beraber çalışılır.
Telefon dolandırıcılığı nasıl bu kadar yaygın anlamak mümkün değil!
A.Ö.K. K.6: Güler Yüz. Güzel
Duruş. Güzel Söz. Güzel Enerji göndermek bedavadır!
Caner: Belirli
bölgesi olmaz dolandırıcıların, her yerde varlar. İstanbul nüfus yoğunluğundan
ötürü bu kadar göze batıyor. Yaşlılar birinci sıradaki hedef. Dolandırıcılar
eskiden mobil telefondan arardı, şimdi ev telefonlarına yoğunlaşıyorlar,
gündüzleri evde yaşlılar bulunduğu için. Daha sonra ilgili kişinin dışarı
çıkmasını istiyorlar ya da kapıya kurye ile adam gönderip 3 liralık malı 100
liraya satıyorlar.
Kemal: Oto
dolandırıcılığı çetesi, araçlarını satmak için internete ilan veren kişileri
hedef alıyor. Bağlantıya geçilen kişi, çetenin 15 günlüğüne açtığı, içinde
sekreter ve birkaç yeni arabanın da bulunduğu "naylon galeriye"
çağrılarak güven telkin ediliyor. Cuma gününü seçen çete kapanmasına yakın
notere gidiyorlar. Satış yapıldıktan sonra ödemenin havale ile yapılacağı
söyleniyor ve satıcıya bilgisayarda banka havale ekranı gösteriliyor. Çete
"Ödemeyi yaptık, pazartesi para hesabınıza düşer" diyerek vatandaşı
rahatlatıyor ve huzur içinde evine gönderiyorlar. Çete noterde satın alınan
aracı hafta sonu ikinci ve üçüncü kişilere satılıyor. Vatandaş galeriye gidince
ortada kimsenin olmadığını görüyor. "Paranızı almadan bir belgeyi
imzalamayın!"
A.Ö.K. K.7: Sağlıklı yaşayalım: Probiyotik Beslenelim. Bol
Kahkaha atalım. 10.000 adım yürüyelim. Alaturka tuvalet kullanalım. Dijital
detoks uygulayalım. Şükredelim ve Dua edelim!
Serdar: Telefonda
kontör dolandırıcılığı yaklaşık 10 senelik bir mevzu. Ambiyans oluşturulmak
adına vatandaşın, terör örgütleriyle bağlantılı olduğu, kendi kimlik
bilgileriyle şirketler kurulduğu gibi pek çok şey telkinler ve tehditlerle
panik duygusu yerleştirerek iş yürütülüyor. Psikolojiyi çözmüşler. Hipnotize
olduğunuzdan dışarıya karşı algınızı kapatıyorsunuz. Arkadan telsiz, polis
sesleri geliyor. Bu durumda nasıl hissedersiniz kendinizi düşünsenize. İşin özü
bu; hipnoz ve psikolojinin çözülmesi.
Can: İletişim
dolandırıcılığı. İki numara da call center mevzusu. "Hediye çeki
kazandınız, sigorta primizini yatırmadığınız için şu kadar cezayla
karşılaşacaksınız" gibi manipülasyonlar mevcut. Skype üzerinden 155'ten
arıyorlarmış gibi yapıyorlar. Numara değiştirme, farklı gösterme gibi durumlar
da yaşanıyor. Telefonunuz çalıyor, 155 yazıyor! Açıyorsunuz polis diye
dolandırıcı ile konuşuyorsunuz... Bu nedenle güven duymadığı hiçbir numaraya
karşı kimlik ve kredi kartı bilginizi paylaşmayın diyoruz biz. Çünkü hiçbir
banka müşterisinden tam bir kimlik bilgisi istemez.
A.Ö.K. K.8: KAİZEN Uygulayalım! Korkularımızı
Unutalım. Yaşam Değerlerimiz için yaşayalım!
Caner: Call-center'dan
arayan birisi sizi aradı ve bütün bilgilerinizi istedi. Vermeyin! "Sağlık
sigortası", "kredi dosya masrafı", "hediye çeki
kazandınız" gibi para isteyen şahıslar var. Birincisi kargolar
vasıtasıyla, kapıdan satış yöntemiyle. Adam kapına kadar geliyor size teslim
edilen paketi veriyor. Adam parayı alıp götürüyor 10 TL'lik malı 100 TL'ye
alıyorsunuz!
Kemal: Birde sanal pos yöntemi var; Kredi kartı
bilgileriniz alınıyor ve yurt dışında belirli şirketler üzerinden sizin kartlarınız
boşaltılıyor. Bir bakıyorsunuz Amerika'da Singapur'da harcamalar yapmışsınız!
A.Ö.K. K.9: Birbirimizi Akıllıca
Dinleyelim. Empati kuralım! Amaç kavga değildir. Öfkenin kök
nedenini yakalayalım!
Serdar: Dolandırıcılar kurdukları call
center ofisinden binlerce kişiyi kredi kartı borçları yapılandırması ve dosya
masraflarını geri alınması vaadiyle kandırdılar. Çete, danışmanlık şirketi
altında bir call center merkezi kurudu. Call center ofisine de 70 kişiyi ilan
vererek işe aldılar. Çalışanlar arama listesinde nüfus bilgileri olan
vatandaşları aramaya başladı. Onlara, "Kredi kartı borcunuzu
yapılandıracağız, avukatlarımız devreye girecek, borçlarınızdan kolayca
kurtulacaksınız" diyerek vaatte bulundular. Vatandaşlardan kart bilgileri
şifreleri istendi, kabul edenler tüm bilgilerini call center'a verdi.
Dolandırıcılar kendi
çetelerinden iki kişiyi de avukat olarak vatandaşlara tanıttı. Vaatleri kabul
eden kişiler bu sahte avukatlara yönlendirildi. Sahte avukatlar noterlerden
vekaletname aldı. İşlemler karşılığında yüzde 20 ile 40 arasında komisyon
alındı.
Bütün bunlar yapılırken,
alınan kart bilgileri kullanılarak başvuru sahibi vatandaşların hesapları
boşaltıldı. Dolandırıcılık olayı yapılırken danışmanlık şirketinin ismi sık sık
değiştirildi çalışanlar da 2 ayda bir işten çıkarılıp yerine yenileri alındı.
Sistem öyle kusursuz işliyordu ki altı ay içinde binlerce mağdura ait dosyalar
birikti. Dolandırıcılar toplam 6 milyon lira vurgun yaptı ve sonunda yakayı ele
verdi..
A.Ö.K. K.10: Çözüm odaklı iletişim kurulur. Ret
edilemeyecek bir teklif yapılır. Sonuçta kazanan Akıllı öfkemiz
olacaktır!
Can: Evlenme vaadiyle yapılan dolandırıcılıkta ise Anadolu’da erkekler, büyükşehirlerdeyse
kadınlar dolandırıcıların ağına düşüyor. (7) Van’ın Muradiye İlçesi’nde, ikinci
kez evlenen A.Ö’ü (58) dolandıran karısıydı A.Ö, eşini kaybetmesinin ardından
bir yuva kurmak için arkadaşı aracılığıyla bir kadınla tanıştı.
Kadının akrabası
olduğunu söyleyen M.S. 11 bin 500 lira ile 4 bilezik istedi. A.Ö, yeni eşine 6
bin 500 lira tutarında altın ile 2 burma bilezik, kolye ve küpe aldı. İlk gece
yeni eş, Öztürk’e kahve yaptı. İddiaya göre yeni eşi kahveye ilaç koyarak
içirdi. Oturduğu yerde uyuyakalan A.Ö, uyandığında eşi kayıplara karışmıştı A.Ö,
polise başvurup yeni evlendiği eşi tarafından 40 bin TL dolandırıldığını
belirterek şikâyetçi oldu.
Caner: futbolcu B. Y. da telefonda kendisini …..Valisi olarak tanıtan
dolandırıcıların tuzağına düştü. Ünlü futbolcuyu arayan dolandırıcılar,
kendisini ……… Valisi olarak tanıtarak yardıma muhtaç öğrencilere burs
verdiklerini ayrıca ihtiyaçlarını karşılamak için para topladıklarını söyledi.
Banka hesabına 10 bin TL yatıran, bir süre sonra da teyit için valiliği arayan B.
Y, dolandırıldığını anlayınca şikâyetçi oldu. Telefon numaralarını takibe alan
polis, M.B. adlı zanlının kimliğini tespit etti. Gözaltına alınan M.B., bu
olayı ağabeyinin yapmış olabileceğini iddia etti.
Kemal: Benzer bir olay da İstanbul’da yaşandı. Bu sefer dolandırıcı bir damattı.
İnternette tanıştığı Ş.M. isimli kadınla arkadaşlık kuran N.E., kendisini
Amerikan vatandaşı ve mühendis olarak tanıttı. N.E., genç kadına evlilik
teklifinde bulundu. Daha sonra, kendisine para gerektiğini söyleyerek Ş.M.’ den
tam 130 bin lira aldı. N.E. birdenbire ortadan kayboldu.
Genç kadın polise başvurup şikâyetçi oldu.
Yakalanan N.E.’nin dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, şantaj, tehdit gibi
birçok suçtan onlarca suç kaydının ve kesinleşmiş mahkûmiyetinin bulunduğu
belirlendi. Sanık, 3 yıl hapse çarptırıldı, 60 bin lira da para cezası verildi.
Serdar: Bankada yüksek miktarda parası bulunan kişileri hedef seçen çeteyse hacker
ya da bilgisayar korsanları olarak bilinen kişileri kullanıyor. Yüklü hesabı
bulunan kişileri tespit eden çete, bu müşterilerin kimlik bilgilerine
ulaştıktan sonra akıl almaz bir yöntem uyguluyor. Çete, mağdurlara banka
tarafından telefonla gönderilen tek kullanımlık şifreleri ele geçiriyor. Bu
kişilerin kimlik bilgileriyle çete, telefonlarının çalındığını belirterek GSM
şirketlerine başvurup ek SİM kart alıyor. Bu sıradaysa müşterilerin kullandıkları
telefon bloke ediliyor.
Bankalara internet bankacılığı şifresi için
başvuran şüpheliler, banka tarafından mağdurlara ait irtibat numaralarına
gönderilen şifrelerle mağdurun hesabına girip boşaltıyor. 29 kişinin hesabına
giren çete, 600 bin TL dolandırdı. Haklarında dava açılan 41 sanığa, 3 yıldan
138 yıla kadar değişen hapis cezası verildi.
Can: Tekstil işleri yapan A. G., daha önce kendisi ile tekstil ürünü alışverişi
yapan Kamerunlu Haidara A. tarafından kâğıtları özel losyonla Euro’ya çevirdiğini
iddia ederek dolandırıldı. Haidara A., çanta içinde getirdiği dolarları
elindeki sıvı ile Euro yapacağını belirterek A. G.’den 50 bin Euro para
ayarlamasını söyledi.
A.G., çevredeki esnaf
ve arkadaşlarından parayı temin etti. İşyerine gelen Haidara A., sahte
paraların üzerine pudra gibi bir toz döküp sıvı ile karıştırdı. Bu sıvının göz
yaktığını belirten A. G’yi dışarı çıkaran Haidara A., iki gün beklemesi
gerektiğini söyleyerek gitti. İki gün sonra çantayı açan A. G., çantadan siyah
renkli sahte dolarların çıktığını gördü. Olayla ilgili olarak savcılığa
şikâyette bulundu.
Caner: Begüm Ö. isimli kadın, Facebook adresinden irtibata geçtiği İzmir’de
yaşayan Melisa Y.’ye menajerlik yaptığını ve İstanbul’da çekilecek bir dizi
için uygun görüldüğünü söyledi. Begüm Ö., dizinin koordinatörlüğünü Özkan
K.’nın yaptığını belirterek bu kişinin telefon numarasını Melisa Y.’ye verdi.
Melisa Y.’nin telefonla aradığı Özkan K., oyuncu H.Kaya ile iş yaptıklarını
belirterek kendisine dizinin senaryosunu mail olarak attı.
Melisa Y.’nin
senaryoyu kabul ettiğini ve oynamak istediğini belirtmesi üzerine bölüm başı
kendisine bin 400 TL para verileceğini söyleyen Özkan K., yaka kartı ve
işlemler için 200 TL para göndermesini istedi. Melisa Y., İzmir’den kendisine
verilen banka hesap numarasına 200 TL para yatırdı. Para aynı gün, Alican K.
tarafından çekildi.
Genç kız, parayı
yatırmasının ardından belli bir süre geçmesine rağmen herhangi bir gelişme
yaşanmayınca daha önce irtibat kurduğu numaraları aradı. Ancak telefon numaraları
kullanılmıyordu. Dolandırıldığını anlayan Melisa Y. savcılığa şikâyette
bulundu.
Kemal:
İstanbul Gaziosmanpaşa’da yaşayan Figen G.’nin evine giden 3 kişi,
Milli Eğitim’den geldiklerini, 6. sınıfa giden çocuklarının seviye belirleme
sınavı ile ilgili bilgi vereceklerini söyledi. Dolandırıcılar daha sonra
internet üzerinden ders verileceğini, bu eğitim ve yardımın lise bitene kadar
devam edeceğini söyleyerek Figen G.’ye belgeler imzalattı. Figen G., daha sonra
incelediği belgenin kendisini bin 675 lira borçlandırıcı bir sözleşme olduğunu
ve bu kişilerin Milli Eğitim’den gelmediğini anladı. Bu kişilerin E-Okul
sözleşmesi imzalatıp, ürün satılmış gibi gösterdiklerini fark eden Figen G.,
M.Ç., G.K. ve Ş.A. hakkında şikâyette bulundu. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler
hakkında “Dolandırıcılık” suçundan 5 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı.
Serdar: Eskişehir’de 60 yaşındaki F.A. kendisinin Hızır Aleyhisselam olduğunu
söyleyerek, “7 bin lira hazırla. Yanımda V. Karani Hazretleri’yle geleceğim. Cennette yerin hazırlanacak” diyen
E.Ö. tarafından dolandırıldı. İddialara göre F.A., sokakta kendisinden para
isteyen 47 yaşındaki E.Ö.’ye 1 lira para verdi. E.Ö., kendisine verilen 1
lirayı kabul etmeyerek F.A.’ya “Sende para vardır, ben Hızır Aleyhisselam’ım,
muhtaç insanlara yardım yapıyorum, seni özel olarak seçtim cennette yerin
hazırlanacak, yardımlarını esirgeme” dedi. E.Ö.’nün sözlerine inanan F.A.,
evinden getirdiği 1 gerdanlık, 3 burma bilezik ve 3 bin 500 lirayı E.Ö.’ye
verdi. Birkaç gün sonra E.Ö., F.A.’yı telefonla
arayarak, “Yanımda V. Karani Hazretleri ile
geleceğim, cennetteki evinin bir tek çatısı kaldı. 7 bin lira hazırla, gelip
alacağım. Fatma Hazretleri annemizden sana yüzük, tespih ve aşure getireceğim,
cennette senin adına deve keseceğim” dedi. F.A., istenilen parayı hazırlamak
için olayı yakınlarına anlattı. Yakınlarının uyarması üzerine dolandırıldığını anlayan F.A.’nın şikâyeti üzerine E.Ö. yakalandı.
Can: Bir dolandırıcılık da diyaliz merkezinde “Böbreğimi vereceğim” vaadiyle
yaşandı. İstanbul’da yaşayan M.K. ve R.C., böbrek rahatsızlığı nedeniyle
sürekli olarak diyaliz merkezine gidiyordu. Merkeze gelen R.Y., diyaliz
hastaları ile yakın bir ilişki kurdu. İlk olarak “Sana bir böbreğimi vereyim”
diyerek M.K.’den 35 bin 450 TL aldı. Daha sonra diğer müşteki R.C. ile
görüşerek ona böbrek temin edeceği vaadinde bulundu ve 5 bin TL aldı. Böbrek
hastası olan M.K. ve R.C.’yi böbrek vaadiyle kandıran R.Y., vaadini yerine
getirmeyince her iki hasta da savcılığa şikâyette bulundu. Soruşturma
kapsamında sanık R.Y., tutuklandı. R.Y. hakkında iki ayrı dolandırıcılık
suçundan 2 yıldan 10 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Mahkeme, sanığın
müştekilerin tehlikeli durumlarından ve zor koşullarından yararlanarak
dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunduğundan, “nitelikli dolandırıcılık”
kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti ve “Görevsizlik” kararı
vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Caner:
Toplu Konut İdaresi tarafından yapılan düşük ve orta gelirli
vatandaşların ev sahibi olması için üretilen projeler de dolandırıcıların
vazgeçemediği kaynaklardan biri. M.Ç., kentsel dönüşüm projesi kapsamında
Sulukule bölgesindeki hak sahipleri için yaptırılan Kayabaşı TOKI
Konutları’ndan daire temin edeceğini söyleyerek 4 vatandaşla anlaştı.
Dolandırıcı M.Ç., bu konutlardan 30 bin TL peşin, geri kalanı vadeli olmak
üzere konut alabileceğini düşünen 4 vatandaştan ayrı ayrı 30 bin TL aldı. M.Ç.,
bu para karşılığında 4 vatandaşa senet verdi ancak ne daireleri verdi ne de
paralarını iade etti. Dolandırıldığını anlayan 4 vatandaş, savcılığa şikâyette
bulundu. M.Ç. hakkında dolandırıcılıktan dava açıldı.
Son söz: Akıllı
öfke kanunlarını uygulamak olası dolandırılmaları önleyecektir, nasıl mı?
*Tüketici kanununu oku, haklarını öğren, bilgi sahibi olmadan fikir
sahibi olma!
*Korkuyla adım atma, güvenlik güçleri ve adli makamlar tebligat
sistemini kullanır, telefonu değil!
*Maketten ev alma, kanun, teminat mektubu ve konut sigortası gibi
garantiler öngörüyor, kullan!
*Sözleşme yapacaksan okumadan, okuduğunu anlamadan imza atma! Neye imza
attığını öğren!
*İnternet ve telefon bankacılığında hesabının, günlük 1000 liranın
üzerinde işleme kapatma talimatı ver. Ayrıca telefonla senden onay almadan tüm harcamalara
hesaplarını kapat!
*Ticarette güven olmaz, kanunlara uygun sözleşmeler için hukuki yardım
al! Garanti almadan kimseye elden, banka yoluyla pare gönderme!
*Kentsel dönüşüm için evini, arsanı gerekli teminat mektubu almadan
kimseye karşılıksız verme, her firma konutu tamamlamada sıkıntıya düşebilir, bu
durumda güvencen ne olacak diye lütfen kendine sor!
* Hiçbir işten köşeyi dönme dönemi kapandığını kendine söyle lütfen!
Banka faizi % 15 civarında ise yıllık bunun üstünde sana para kazandırma vadiyle
cüzdanını boşaltmak isteyenlere izin verirsen bu onun değil senin suçun
olacaktır, bunu hatırlamak dolandırılmanı önleyecektir.
* Bu önlemleri uzatmak mümkün! Tek yapman gereken korkularını,
duygularını, havadan para kazanma hırsını bir kenara bırakıp aklını devreye
sokmak olduğunu biliyorsun.
Faydalanılan kaynaklar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder