4 Öfke Kolik Arkadaş Sohbette!
Konu: Düşmanınla
arandaki mesafeyi nasıl ayarlarsın?
Kemal: Akıllı
Öfke Kazansın “A.Ö.K” odaklı çözümler arıyoruz.
A.Ö.K. K.1: Sağlık ve Mutluluk iş yerlerimizde Başlar. Evlerimizde Devam
Eder! Öfke Koliklere Yer yok!
Serdar: Baba
filminin açılış sahnesini hatırlayalım:(1) Baba, Don Carleone kır düğünüyle kızını evlendirmektedir. İçeride yakın dostları ve çalışma
arkadaşları tebriklerini sunmaktadır.
Yıllardır aynı mahallede oturan Bonasera ise kendi kızının başına gelenlerden dolayı “Baba” dan yardım istemeye
çalışmaktadır, “Baba” kızını evlendirdiği bu en mutlu günde
anlatılanları şaşkınlık ve hayretle dinlemeye çalışır;
Bonasera “
üzüntülü
bir ses tonuyla anlatmaya başlar”: Amerika'ya inanıyorum. Benim talihim
Amerika'da döndü. Ve kızımı Amerikan usulü büyüttüm. Onu özgür bıraktım ama
aile şerefini korumasını da öğrettim.
A.Ö.K. K.2: Lütfen Kalp
Kırmayalım. Öncelikle Kendi Kalbimizi! Yalanlara Yer Yok!
Can: Kızı bir
sevgili bulmuştur, İtalyan olmayan. Onunla gezer, tozar. Geç saatlerde eve
gelir. Bonasera ses çıkarmaz.
Caner: Bir
gün önce kızı, sevgilisi ve diğer bir genç gezmeye giderler. Kızına
viski içirirler ve sonra da onu kullanmaya kalkarlar. Kızı karşı gelir ve
şerefini korumaya çalışır.
Kemal: Bu gençleri kızdırır, kızını döverek
hastanelik ederler. Bon sera hastaneye
gittiğinde, kızını burnu ve çenesi kırılmış halde bulur. Çenesini bir arada
tutabilmek için telle bağlamışlardır. Kızı acıdan gözyaşı dahi dökemiyordur.
A.Ö.K. K.3: Şimdiyi
yaşayınız! Keşke, Asla, Her Zaman, Mutlaka Demeye son
veriniz!
Serdar: Ama Bonasera gözyaşı dökmüştür. Neden mi? Kızı
onun hayatının ışığıdır. Güzel kızdır. Ama artık asla güzel olamayacaktır. [Bu
sırada öksürür ve Don, Tom Hagen'a
ona bir içki vermesi için eliyle işaret eder.
Can: Bonasera Pardon der ve soğukkanlı bir
şekilde konuşmaya devam eder: Dürüst bir Amerikalı gibi polise gittim. O iki
oğlan adaletin huzuruna çıkarıldı. Hakim onları üç yıl hapise mahkum etti ama
cezayı erteledi. Cezayı erteledi! Daha O gün serbest kaldılar!
Caner: Bonasera kendini bir budala gibi hissetmiştir.
O iki piç kurusunun ona gülümsemesi gözünün önünden bir türlü gitmemektedir.
A.Ö.K.
K.4: Güç/Tüketim
Sarhoşluğundan ayılalım. 6 S Uygulayalım
Kemal: Bonasera, karısına şöyle demiştir,
"Adalet için, Don Corleone' ye
gitmeliyiz."
Don
Corleone tüm anlatılanları dinledikten sonra Bonasera’ ya şöyle sorar: Neden önce polise gittin? Neden önce bana
gelmedin?
Bonasera: Benden ne
istersin? Ne istersen yaparım ama ricamı da yerine getir.
Don
Corleone: Neymiş o?
Serdar: Bonasera
Don'un kulağına fısıldar ; 'Ölmelerini istiyorum.']
Don
Corleone: Bunu yapamam.
Bonasera: Ne
istersen veririm.
A.Ö.K.
K.5: Öfkeye Karşı Sünger Olmayalım. Teflon Olalım. Günde
10.000 karar hedefimiz Olsun
Can: Don Corleone’ biraz kızgın, biraz
sitemkar ses tonuyla konuşmaya başlar: Seni yıllardır tanırım ama ilk defa
benden yardım istiyorsun. En son beni ne zaman kahve içmeye davet ettiğini
hatırlamıyorum. Karım, çocuğunun vaftiz annesi olduğu halde. Şimdi burada
samimi olalım. Asla arkadaşlığımı istemedin. Ve bana borçlu kalmaktan korktun.
Bonasera: Başımı
derde sokmak istemedim.
Caner: Don
Corleone “işin düşünce bana geliyorsun” demek
istemektedir: Anlıyorum. Cenneti
Amerika'da buldun. iyi bir yaşam sağladın. Polis ve mahkemelere güvendin. Benim
gibi bir arkadaş gerekmiyordu. Fakat şimdi bana gelip diyorsun ki: "Don Corleone, bana adalet ver."
Ama bunu saygıyla rica etmiyorsun. Dostluk önermiyorsun. Bana Baba demek bile aklına gelmiyor.
Kızımın düğününün olduğu gün bana gelip para karşılığı cinayet işlememi
istiyorsun.
A.Ö.K. K.6: Güler Yüz. Güzel
Duruş. Güzel Söz. Güzel Enerji göndermek bedavadır
Kemal: Bonasera
yaptığı eşekliği anlamanın yarattığı ses tonuyla istediğini söyler: Senden
adalet
istiyorum.
Don
Corleone: Bu adalet değil ki. Kızın hayatta.
Bonasera: O zaman, onların da kızım gibi acı çekmelerini sağla. Sana
ne kadar ödeyeyim?
Serdar: Don
Corleone çok kızmıitır, genede kızgınlığını belli etmemeye çalışır, hüzünlü bir
ses tonu ile başını sallayarak konuşur: Bonasera, Bonasera. Bana bu kadar saygısızca davranmana sebep olacak ne
yaptım? Eğer bana dostça gelseydin, kızını mahveden o pislik daha bugünden acı
çekiyor olacaktı. Senin gibi dürüst bir adamın düşmanlarını ben de düşman
belleyecektim. Ve o zaman, senden korkacaklardı.
Bonasera: Dostum olur musun? Baba?
A.Ö.K. K.7: Sağlıklı yaşayalım: Probiyotik Beslenelim. Bol
Kahkaha atalım. 10.000 adım yürüyelim. Alaturka tuvalet kullanalım. Dijital
detoks uygulayalım. Şükredelim ve Dua edelim!
Bonasera Don'a doğru eğilerek elini öper.
Can: Don
Corleone memnundur, vermek istediği mesaj alınmıştır, vardıkları anlaşmayı Bonasera’
nın anladığı dilden ifade eder: Güzel.
Bir gün, ki o gün asla gelmeyebilir, senden bir hizmet isteyeceğim. Fakat o gün
gelene kadar kızımın düğünü dolayısıyla bunu hediye olarak kabul et.
Bonasera: Grazie,
Baba.
Caner: Bonasera
ayrılınca, Don Corleone, Tom'a dönerek
gerekli talimatları verir,
Don
Corleone: Bu işi Clemenza'ya ver. Kendine hakim olabilecek insanlar
istiyorum. Bu cenaze levazımatçısı ne derse desin, biz katil değiliz.
A.Ö.K. K.8: KAİZEN Uygulayalım! Korkularımızı
Unutalım. Yaşam Değerlerimiz için yaşayalım!
Kemal: Dünya
çapında bir mafya organizasyonunun başındaki Don Corleone, kendisine büyük bir saygısızlık yapan Bonasera’ yı
kapıdan kovamaz, istese bunu yapmaya hakkı vardır, ama yapmamayı seçer, neden?
Serdar: Silahlı
bir organizasyonun başında olmanın sağladığı gücün sarhoşluğuna kapılmaz. Olası
bir düşman kazanmayı istemez. Kendi gururunu kontrol etmeyi seçer. Sadık bir
dost kazanmayı seçer, önemsiz bir cenaze levazımatçısı olsa dahi
A.Ö.K. K.9: Birbirimizi Akıllıca
Dinleyelim. Empati kuralım! Amaç kavga değildir. Öfkenin kök
nedenini yakalayalım!
Can: Don
Corleone’ gibi birinin bir cenaze
levazımatçısına ne işi düşecek diye acele etmeyin. Gün gelecek ve ona işi
düşecektir.
Caner: Bir gün en büyük oğlu Santino çapraz ateşle pusuya düşürülür. Tanınmayacak haldedir. Kurşunlardan
tüm yüzü ve vücudu parçalanmıştır.
Kemal: Don Corleone’ Bonasera’ yı çağırır ve
kendisine şöyle der; Oğlumun yüzünü cenazede annesinin yüreğinin dayanacağı
hale getirmelisin. Annesi oğlunu bu halde görürse kalbi dayanmaz! Bir dostun
olarak bunu yapmanı istiyorum.
Serdar: Bonasera’
Don Corleone’ nin isteğini yerine getirir. Kendisine yapılan iyiliği ödemiş
olur. Don kızının düğün gününde bir düşman yerine dost kazanmakla ne kadar
doğru bir davranış sergilediğini seyircilere ispat etmiş olur.
A.Ö.K. K.10: Çözüm odaklı iletişim kurulur. Ret
edilemeyecek bir teklif yapılır. Sonuçta kazanan Akıllı öfkemiz
olacaktır!
Can: Filmin bir başka sahnesinde Don Corleone’
kendisine düşmanca davranan/tersleyen/ ricasını yerine getirmeyen bir film
yapımcısı ve rejisörüne nasıl ret edemeyeceği bir teklif yapılacağının örneğini
verecektir. Sahneyi hatırlayalım;
Johnny
Fontane ortanca oğludur, babaya çaresizce yalvarmaktadır: Bir ay önce o kitabın sinema
haklarını satın aldı. Filmin kahramanı aynı benim gibi bir adam. Hatta rol
yapmam bile gerekmiyor. Baba, ne yapacağımı bilemiyorum.
Don Corleone ayağa kalkıp Johnny'i sallamaya başlar.
Don
Corleone: Bir erkek gibi hareket edebilirsin! Diye bağırmaya başlar.Ardından
Johnny'i tokatlar.
Don
Corleone: Neyin var senin? Kadınlar gibi ağlayan bir Hollywood
finocchio'suna mı dönüştün? "Ne yapabilirim? Ne yapabilirim?" Nedir
bu saçmalık? Rezalet. Ailene zaman ayırıyor musun?
Johnny
Fontane: Elbette.
Caner: Don
Corleone aldığı cevaba memnun olmuş olarak konuşmaya başlar: Güzel. Çünkü
ailesiyle vakit geçirmeyen adam asla gerçek adam olamaz. Kötü görünüyorsun. Git
de bir şeyler ye. Dinlen. Bir ay sonra bu meşhur Hollywood'lu istediğini
verecek.
Johnny
Fontane: Çok geç. Bir hafta içinde başlıyorlar.
Don
Corleone: Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım. Git dışarı ve eğlen. Bütün
bu saçmalıkları da unut. Her şeyi bana bırak.
Kemal: Film yapımcısı Don Corleone’ nin teklifini önce ret eder. Ertesi sabah
uyandığında yatağının içinde en sevdiği yarış atının kanlı başını bulunca Johnny
Fontane’ yi oynatmak zorunda kalır. Bu onun için ret edemeyeceği bir teklif
olmuştur.
Serdar: Filmin
başka bir sahnesinde, Don Corleone’ büyük oğlu, Barzini tarafından gişede
kıstırılıp kurşun yağmuruna tutularak öldürülmüştür. Oğlu Santino' nun cesedi başındayken Amerigo
Bonasera'ya şöyle seslendiğini görürüz;
Bak oğlumu ne hale sokmuşlar...
Yalnız şunu belirtmek istiyorum: Ben batıl inanışları olan
biriyim. Komik bir durum bu ama gerçek. Küçük oğlum Michael, polis şefini
vurduğu iddiası yüzünden yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. Bundan sonra başlıca
işim, onu bu iftiradan korumak ve ailesinin yanına geri dönmesini sağlamak
olacak. Ancak ben batıl inançları olan bir kişiyim. Oğlum saklandığı yerde
yanlışlıkla vurulursa, kendisini suçlayan yeni kanıtlar, yeni tanıklar çıkarsa
bu durum bana, bu odadaki bazı dostlarımın, yaptığımız barış anlaşmasına
uymadığı düşüncesini verecek. Dahası, oğluma yıldırım çarpsa, gemisi okyanusa
gömülürse, uçağı düşerse, bir polis memuru yanlışlıkla onu vurursa, hücresinde
kendini asarsa ben yine buradaki bazı kişileri suçlayacağım. Ve bunu asla, ama
asla affetmeyeceğim!
Don Corleone’ 1946 Mafia Savaşı'nı bitiren barış toplantısı
sırasında yaptığı bu konuşma ile tüm mafya liderlerine ret edemeyecekleri bir
teklif yapmanın nasıl bir şey olduğuna dair unutamayacağımız bir örnek
vermiştir.
Son sözler:
*Dost, düşman, dargın, küskün, kan davalın olsa da fark etmez,
herkesin herkese ihtiyacı vardır.
*Akıllı olan düşmanlarına ret edemeyecekleri bir teklif yapmanın
bir yolunu bulur. Hem isteklerini onlara konuşarak yaptırır, hem de olası
düşmanca davranışlarını önlemiş olur.
* Ego, gurur, güç sarhoşluğu aklımızı devreden çıkarır.
Anlaşmanın, barışmanın, sorunları çözmede ortaklaşa çalışmanın daha kolay,
düşük maliyetli ve akıllıca olduğunu anlamak için fazla zeki olmak gerekmez.
* Savaşta iki tarafta kaybeder, önemli olan savaşmadan
kazanmaktır. Akıllı öfke kazansın kanunları bunun içindir…
Faydalanılan kaynaklar:
https://tr.wikiquote.org/wiki/Baba_(film)
https://tr.wikiquote.org/wiki/Vito_Corleone
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder