Son dakika: Evli
ve eşi çalışmayan 3 çocuklu işçi bin 709 lira alacak(2)
4 İş Kolik Arkadaş Sohbet Ediyor.
Konu: Veren el
olmanın güzelliğini nasıl duyurabiliriz?
Kemal: Türk iş
rakamlarına göre; Dört kişilik ailenin açlık sınırı 1.608 TL, yoksulluk sınırı
5.238 TL oldu. (3)
Serdar: Bir
kişinin aylık geçim maliyeti 1.989 TL’ ye yükseldi.
Can: Mutfak
enflasyonu on iki aylık yüzde 12,29 oranında…
Caner: Anayasanın
“ücrette adalet” başlıklı 55. maddesinde “asgari ücretin tespitinde
çalışanların geçim şartları …”nın göz önünde bulundurulur deniyor.
Kemal: Türkiye de yaklaşık
4 milyon işsiz, 6 milyon asgari ücretli tahmin ediliyor. Bunların bir kısmı
evli ve çoluk çocuk sahibi! Temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken,
çocuklarını okutmakta istiyorlar.
Serdar: Her
zamanki gibi Kazan& Kazandır Eylem
Planı “KAKEP” uygulamaları odağında sorunun çözümüne yönelik önerilerimiz
olacak.
- UYANIŞ: “Bilinç Dışı Körlükten Kurtul”
Can: Önce Türk iş
rakamlarına bakalım: Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli
beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı)
1.608,13 TL,
Caner: Gıda
harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım,
eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık
harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5.238,32 TL oldu.
Kemal: Bekâr bir
çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 1.989,20 TL olarak gerçekleşti
Serdar: Sırada
madalyonun diğer yüzü var; Ülkemizde ve dünyada zengin fakir uçurumu artıyor.
Orta halli kesimin önemli bir kısmı ise biriktirme hastalığına tutulmuş durumda!
Evlerimizde, işyerlerimizde ihtiyaç duymadığımız kolilerce ürün/eşya dururken,
her gün onlara yenilerini ilave ediyoruz.
2. AMAÇ: “Kazan& Kazandır Amaçlarını Belirle”
Can: Çoğu ailenin
yılda tonlarca gıdayı çöpe yollarken, birde kullanmadıkları eşya ve giyim
kuşamdan aradıklarını bulamaz hale gelmiş durumdalar. Gene de bir anlık
alışveriş mutluluğu uğruna hanımlar her gün evlerine alışveriş torbalarıyla
dönüyorlar. Kredi kartları sağ olsun!
Caner: Şimdi de,
sadece Alanya’da çöpe atılan 60 bin ton yemek haberine göz atalım. Çoğu otel
her şey dâhil sisteminde hizmet verir. Otellerdeki yemek israfı had safhadadır.
Örneğin; Sadece Alanya'da yılda ortalama 60 bin ton yemeğin çöpe gittiği tahmin
ediliyor.(5)
Kemal: Altın Kepçe Turizm ve Aşçılar
Derneği Başkanı Mustafa Nail Özden anlatıyor; Her şey dâhil sistemde hizmet
veren otellerde yemek israfı anormal. Her öğün hazırlanan 3 tabak yemekten
ikisinin çöpe gittiği tahmin ediliyor. Otellerde
hazırlanan yemeklerin yüzde 70'inin israf edildiği söyleniyor. Alanya'da yıllık
20 milyon geceleme olduğunu düşünün. Ortalama bir yılda 60 bin ton yemek çöpe
atılıyor denebilir.
3. HEDEF: “Hedefini Duyur”
Kemal: ''Bir
insan günde sabah öğle ve aksam öğünlerinde toplam 1500 gram yemek tüketmiş
olsun.
Açık büfelerde kişi başına günlük 4 bin 500 gram veya 5 kilo
yemek servisi yapıldığı hesaplanabilir.
Normal bir insan bu yemeklerin ancak 3'te birini
tüketecektir.
Serdar: İşyeri
sahipleri, milli eğitim yetkililerine önerilerim olacak:
4. STRATEJİ: “Hedefe Uygun Strateji Seç”
Serdar: Tüm
oteller, lokantalar, lüks restoranlarla milli eğitim yetkilileriyle ortaklaşa çalışabilir.
Ülke çapında günde tonlarca yemek israf edilmez. Kullanılmayan yemekleri hijyen
kuralları gözeterek okul yemekhanelerinde işsiz ve/veya asgari ücretle çalışan
babaların evlatlarına sunulabilir.
Kemal: Okul
çocuklarına tüm yıl 3 öğün yemek vermekten söz ediyorum. Okul yemekhaneleri tüm
yıl açık tutulabilirse, bu mümkündür. “Veren elin alan elden güzeldir” değerini,
tüm toplum için sağlık mutluluk kaynağı yapabiliriz.
Can: Okul velileri
ve yöneticilerine önerimdir; Okullarınızın
çevresinde yüzlerce yoksulluk sınırı altında çocuğumuz var. Aç kalanlar var,
yeterince beslenemeyenler de! Çocuklarımızla,
anne babalarının kalpleri kırılmasın! Aynı şekilde 80 milyon paylaşmanın
mutluluğunu duysun!
5. RİSK YÖNETİMİ: “Dinamik Önlemler Uygula”
Kemal: Yerel yöneticilere
önerimdir; Aç açına okula giden çocuklar kalmasın. Onlara “keşke”
yardım etseydik demeyelim. Yoksul seçmenleri siyasetçiler sadece seçim
zamanı hatırlamasın! Yemeklerin çöpe atılmasını önlemek iyi bir başlangıç
olabilir. İhtiyaç sahibi okul çocuklarına, ücretsiz yemek hizmeti projesini
şimdi başlatabiliriz
Can: Eğitimcilere
önerimdir; Okul çocuklarına sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşam kuralları için
uygun zamandır. Onlarda evlerinde öğrendiklerini anne babalarıyla
paylaşacaklardır. Zengin çocuklarına sahip olduklarını ihtiyacı olanlarla paylaşmanın
zevkini tattırabiliriz. Uyuşturucuyla en iyi mücadele şeklidir. Çocuklardan
amaçsızlıktan ve boşluktan küçük yaşlarda uyuşturucuya itilenleri okuyoruz. Şükür
ve dua eğitimi işe yarayacaktır. Yemeğe
şükür ve dua ile başlamayı öğretebiliriz. İsrafa son kampanyası işe
yarayacaktır.
Caner: Okul
yemekhanelerini yılın 12 ayı açık tutulsa be güzel olurdu! İhtiyacı olan
çocuklara 3 öğün sıcak yemek verilirdi. Mahallelerimizde,
okula gitmeyen kimsesiz sokak çocuklarının da karnı doyardı. Muhtarlarla o
çocukların tespit edebilir. Çocukların kötü yollara itilmesinin önüne geçilir. Tüm
ihtiyaç sahibi çocukların beslenmesi, sorunları ve eğitimleriyle
ilgilenebiliriz. Her iki dünyada da bundan daha büyük kazanç ne olabilir?
Kemal: Kaymakamlıklara, belediye başkanlarına
önerimdir. Bölgemizdeki çocukların sağlıklı beslenmeleri hepimizin sorunudur. Sokak
çocuklarının durumu o bölgede yaşayan herkesin sorunudur. Başta israf edilen yemekler,
yiyecekler, giyim, kuşam değerlendirebilir. Yok, olan milli servetin ihtiyaç
sahiplerine dağıtabilir! Bunlar hepimizin gerçek sorunları olduğunu biliyoruz!
6. TEKLİF: “Sektör Aktörlerine/Oyuncularına Ret
Edilemeyecek Teklifler Getir”
Serdar: Milli
Eğitim ile Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı yetkililerine önerimdir; Bir
tarafta çöpe giden yılda tonlarca yiyecek içecek olduğu söyleniyor. Diğer
yandan bu yiyecek ve içeceklere yılın 12 ayı ihtiyacı olanlar var. Okul
çocukları ve/veya sokak çocukları aç kalmasın. Her Mahalleye Halk Buzdolabı
Koyalım. Yoksullar Aç Kalmasın
Kemal: Tatile
giderken dolaplarımızdaki giyecek, içecekler bozulabilir. Örneğin sütün son kullanma tarihi geçebilir.
Sebzeler bozulabilir. Kullanmadıklarımızı semtimizdeki olası halk
buzdolaplarına bırakabiliriz. Evimizde kullanmadığınız yiyecek, içecek, eşyaları
atmak akıllıca olmamalı. Akıllı telefonumuzla
ihtiyaç sahipleriyle iletişim kurabiliriz. Örneğin, Semtimizdeki ihtiyaç
sahipleri gelip evimizden teslim alabilirler.
Can: Sizin kullanmadan
bozulacak olan gıdalarınıza, komşunuzun ihtiyacı vardır. Onlar siz kullanmadan bozulup
atılmasın. Komşunuzun kalbi kırılacaktır. En çok da sizin kalbiniz! Ülkemizde milyonlarca insan sizin, benim kadar
şanslı olmayabilir. Açlık sınırında çoluk çocuk yaşayan vatandaşlarımızı düşünmemiz
gerekiyor!
Serdar: Dünyanın
en zengin insanlarından servetlerinin % 90 ını yardım vakıflarına bırakanlar
var. Bizim zenginlerimizin bazıları onları örnek alırken, bazıları bindikleri
onlarca özel uçak, yat, arabalarıyla övünenler var. Oysa zenginlerin sahip
oldukları yerine paylaştıklarıyla övünmeleri gerçek mutluluk kaynağı olurdu!
7. PAYLAŞIM: “Kazandığından Fazla Kazandır”
Kemal: Çokça şansımız,
biraz da çalışmamız nedeniyle sahip olduğumuz güç ve parayı Yüce YARADAN nedeniyle bizi sınamak
için verilmiştir. Bu durumu daha çok tüketim yerine ihtiyaç sahiplerine daha
çok yardım etmek için bir fırsat olmalı!
Can: Daha çok
güç, tüketim, lüks bizi daha öfkeli yapacaktır! Mutluluğun anahtarı tüketim
değil, paylaşımdır. Sade yaşam, mutluluk ve huzur verir. Zor durumda daha çok
insana yardım etmemiz için olası fırsatları kullanalım. Tüm hayatımızın Yüce YARADAN tarafından bizim için bir
sınav olduğunu düşünebiliriz.
Caner: Çevrenizdeki
insanlara daha çok yardım edelim. Her gün onlarca fırsat çıkıyor. Bunu yapacak
imkânı olup da yapmayanlara örnek olalım. İmkânımız olmasa bile gönüllü olarak
çalışalım. Bu tür projelerde gönüllü olmak harika bir duygudur. Gücümüz yoksa
hizmetimizle, zaman ayırıp destek olalım.
8. TAKTİKLER: “Ortaklaşa Kazandıran Taktikler Uygula”
Can: İhtiyacı
olan insanlara yardım ederken güler yüzlü olalım. Yardım yaparken insanlarının onurunu kırmaya ihtiyacımız olamaz. Güzel birkaç kelimeyi
sevdiklerimizden/sevmediklerimizden esirgemeyelim.
Serdar: Bir
doktor, hemşire, hastane sahibi olabiliriz. İhtiyaç sahipleri için halk günleri
düzenleyelim. Bu parayla satın alınamayacak bir reklam olur. Aynı zamanda sahip
olduklarınızı vermenin mutluluğuyla başınızı yastığa koyduğunuzda huzurla
uyursunuz.
Caner: İşsiz ve
asgari ücretle geçinen anne, babaların ve ailelerin kendileri ve çocukları
onlarca ürün hizmetin hasretini çekiyorlar. Ürün/hizmet üreticileri olarak tüm
reklam bütçenizi sıfırlayarak, kaynaklarınızı aşağıdakine benzer yardımlara
ayırabilirsiniz;
Kemal: Özel okul
sahipleri, zor durumdaki ailelerin başarılı çocuklarını seçer. Anaokulundan
üniversiteye ücretsiz okutur. Bunu toplumla paylaşır. Bundan iyi reklam mı olur?
Serdar: İnşaat firmaları
zor durumdaki aileler için yaptıkları evlerin sadece binde birini ömür boyu
oturmaları için verebilir. Böylece onları kiradan kurtarmış olur. Bundan iyi reklam mı olur?
Can: Sinemalar,
tiyatrolar, pop starlar, stand up çılar zor durumdaki aileler için biletlerin
yüzde birini seyretmeleri için ayırabilir. Bundan
iyi reklam mı olur?
Caner: Bu yazıyı
yazarken kafeterya sahibi olan bir arkadaşla konuşuyordum. Fikir çok hoşuna
gitti. Haftada 1 gün zor durumdaki aileler için ücretsiz hizmet vermek için
kaymakamlıkla görüşeceğini söyledi. Bundan
iyi reklam mı olur?
Kemal: İletişim
hizmeti veren firmalar birbirleriyle rekabet içindeler. Cirolarının binde
birini zor durumdaki ailelere basit bir telefon ve kontör için ayırabilirler. Bundan iyi reklam mı olur?
Serdar: Belediyeler
ve şehir içi ve şehir dışı özel ulaşım firmaları işsiz ve asgari ücretle
çalışan ailelerin kartlarına belli bir kota ayırabilirler. Bundan iyi reklam mı olur?
Can: Listeyi uzatmak
mümkün bunu okurlara bırakalım. Tamda bu önerdiklerimize yakın hizmetleri
birleştiren hayırsever bir kuruluştan söz edelim:
Caner: TEMEL İhtiyaç Derneği (TİDER)
Maltepe’den sonra Bağcılar’da ihtiyaç sahiplerinin ücretsiz alışveriş yapmasını
sağlayan ikinci Destek Market’ini açtı.(3) Bu markette para geçmiyor
Kemal: Temel
İhtiyaç Derneği (TİDER) Maltepe’den sonra Bağcılar’da ihtiyaç sahiplerinin
ücretsiz alışveriş yapmasını sağlayan ikinci Destek Market’ini açtı. TİDER
Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Süzer’ e göre; Destek marketler, ürünlerin çöpe
gitmesini engelleyerek israfı önlüyor. TİDER istihdam da sağlayarak ihtiyaç
sahiplerinin kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlıyor.
Serdar: TİDER
2010’da Gıda israfını önleme ve yoksulluk sınırı altında yaşayan insanların
temel ihtiyaçlarını karşılama misyonuyla kurulur. Çalışmalarını, giyecek,
yakacak, yiyecek ve temizlik konularında geliştirmeye gayret ediyor
Can: Bu dört ana
konudan işletmelerin elinde bulunan ürün/ hizmetlerin kendilerine
ulaştırılmasını talep ediyorlar. Bunlar şunlar olabilir:
- · Stoklarında fazla bulunanlar,
- · Son kullanma tarihleri yaklaşmışlar,
- · Paketleme ve ya üretme hatası bulunanlar,
- · İhracat fazlası ürünler
Olabilir.
Kemal: Bu ürün ve
malların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için ortaklaşa çalışmalar gerekiyor.
İşletmeler ile dernek ve vakıflar arasındaki kurulan organizasyonuna dünya
literatüründe gıda bankacılığı deniyor.
Can: Veren el
alan elden daha değerlidir kültüründen geliyoruz. Paylaşma kültüründen
geliyoruz. TİDER yardımları yapıp kenara çekilmiyor. İnsanları istihdama
yöneltiyor. Yani insanların kendi hayatlarını idame ettirecek noktaya
gelmelerini sağlıyor.
Caner: Bu sistem
Aile Bakanlığı tarafından da çalışılıyor. Kamu, özel sektör ve üçüncü sektör
dediğimiz sivil toplum örgütlerinin başarılı bir çalışmasını görüyoruz.” Benim TİDER ve Bakanlık yetkililerine
önerim gıda bankacılığına gıda dışı ihtiyaçlar ile yukarıda örneklediğim,
hizmet ihtiyaçlarını da katmak yönünde!
Kemal: Serhan
Süzer; anneannesi Ayten Ebedi’ nin
adını, bıraktığı mirası bu şekilde yaşatmaya karar verdiğini ifade ediyor.
Süzer konuşmasında sistemin nasıl işlediğini şöyle anlattı: “Kaymakamlıkla
işbirliği içindeyiz. Aileler Kaymakamlığa başvuruyor. İhtiyaç sahiplerinin cep
telefonlarına “Destek Market’te şu kadar limitiniz var, geliniz” diye mesaj
gidiyor. Gelen kişi markete kendisine gelen mesajı ve TC kimlik numarasını
gösteriyor. İnsan kaynakları masamıza gönderiyoruz. Ailede kaç kişi var kaçı
çalışabilir durumda onları öğreniyoruz.
9. KURALLAR: “Kazan& Kazandır Kurallarından Ödün Verme”
Serdar: Serhan
Süzer şöyle devam ediyor; Sonra da
kişiler alışverişe başlıyor. Esas işimiz ondan sonra başlıyor. Aileyle
iletişime geçiyoruz. Çalışabilir durumda olanları mülakata çağırıyoruz. Onları
işe yerleştiriyoruz, mesleki eğitimlerini firmalar veriyor. Sonra bize
ihtiyaçları kalmıyor ve kendi ayakları üzerinde durabiliyorlar.
Can: Serhan Süzer
ekliyor; Hem israfı önlüyoruz, çünkü bu ürünler çöpe gidecek ürünler. Ya da
paketi zedelenmiş ürünleri yeniden paketliyoruz. Asla zamanı geçmiş ürünler yok
burada. Fazla üretim yapan firmalar bağış yapıyor mesela. İnsanların da kendi
ayakları üzerinde durmasını sağlıyoruz.“
Kemal: Son
olarak, Yukarıda önerdiğim hizmet ihtiyaçlarını da şirketlerin bir reklam
fırsatı olarak görmeleri! Umarım TİDER gibi hayırsever bir dernek daha kurulur.
O da zor durumdaki ailelerin hizmet ihtiyaç ve eğitim ihtiyaçlarını karşılar.
Benden Önermesi!
Faydalanılan
Kaynaklar
(2) www.yenisafak.com
(3) www.turkiş.com.tr
(5) http://www.ntv.com.tr/yasam/otellerde-uc-tabak-yemekten-ikisi-cope-atiliyor,R0xboipiEUCmoOi3iAaMCg
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder