29 Kasım 2017 Çarşamba

Bana Kötü Davranmaya Kimin, Ne Hakkı Var?







(1)


Mahşerin Dört Öfkelisi; Kemal, Can, Serdar, Caner " Öfke Yönetimi" ni Tartışıyor!
Arkadaşlarla seyrettiğimiz bir film var.
Onun hakkında konuşuyoruz.

Filmi adı; Asabiyim ben  (Anger Management).
Yönetmen: Peter Segal Senaryo: David Dorfman
Oyuncular: Adam Sandler, Jack Nicholson, Marisa Tomei, Luis Guzman, Allen Covert.
Serdar: Filimde, Dave Buznik, bir evcil hayvan giyim firması için çalışıyor.
Oldukça sakin, kendi halinde bir çalışan düşünün!

Kemal: Buznik’ in Frank adında bir yöneticisi var.
Buznik çalışıyor, Frank sahipleniyor.
Dünyadaki tüm işyerlerinde aynı senaryonun yinelendiğini düşünüyorum.
Belki sizinki de öyledir.

Serdar: Buznik, doğal olarak sürekli Frank’ e öfke duymaktadır.
Doğal olmayan Frank’ in kendisine kötü davranmasına izin vermesidir.
Öfkesini akılcı öfkeye dönüştüremez.
Aksine öfkesini içine atar.
Aptal/Korkak öfke davranışı gösterir.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.1:
Sağlık ve Mutluluk iş yerlerimizde Başlar. 
Evlerimizde Devam Eder! 
Öfke Kolik lere Yer yok!

Can: Yalnız öfkesini içine atanlar sonsuza dek bunu sürdüremezler!
Gün gelir, bardak taşar ve öfkeleri saldırgan öfkeye dönüşür.
Buznik de aynı kaderi paylaşır.

Can: Bir gün bindiği uçakta duygusal bir patlama yaşar.
Uçakta olay çıkartır.
Buznik (Adam Sandler) kendini mahkeme önünde bulur.
Mahkeme, Buznik’in tedavi olmasına karar verir.
Tedaviyi uzman Dr. Buddy Rydell (Jack Nicholson) üstlenecektir.
Buznik, Dr. Buddy’ nin Öfke kontrolü terapisi gurubuna katılır.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.3:
Şimdiyi yaşayınız! 
Keşke, Asla, Her Zaman, Mutlaka Demeye son veriniz!

Caner: İlginçtir Dr. Buddy oldukça sinirli biridir.
 Agresif ve hatta zaman zaman saldırgan davranışlar sergiler.
Kim hasta, kim doktor terapi sürecinde bizi şaşırtırlar.

Kemal: Buddy, alışılmadık bir tedavi yöntemi kullanacaktır
İlk iş olarak kahramanımızın evine taşınır.
Bu aşamada doktor, hasta ilişkisi oldukça garipleşir.

Can: Filmi seyrederken, gündelik yaşantımdaki Öfke kolik davranışlarımı fark ettim.
Sorunlarımın kaynağını düşündüm.
Başkalarının bana kötü davranmasına izin vermem olduğuna inandım.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.2:
Lütfen Kalp Kırmayalım. 
Öncelikle Kendi Kalbimizi! 
Yalanlara Yer Yok!

Caner: Bu noktada devreye Tüket-At Dünyasının Ürün/Hizmet Üreticileri giriyor.
Onlar küresel servetin % 50 sini ellerinde tutuyor!
Onlar dünya nüfusunun sadece % 1’ idir.
Onlar Buznik gibi çoğumuzun, kendimizi yetersiz hissetmemizi isterler.
Onlar Buznik gibi, başkalarının kendilerine kötü davranmasına izin verirler.

Serdar: Buznik gibi kendimizi yetersiz hissetmemiz istenir.
Bu sayede, onların ürettiği ürün/hizmetleri kullanmak zorunda kalırız.
Onlarn zihnimizi/davranışlarımızı manuple etmelerine ses çıkarmayız.
Böylece Buznik gibi sağlık ve mutluluğumuzu onların ellerine veririz.
Onların ürettikleri ürün/hizmetleri tüketmemize endeksli bir yaşam sürmeye başlarız.
Böyle olduğuna inanırız ve/veya inandırılırız.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.4:
Güç/Tüketim Sarhoşluğundan ayılalım. 
6 S Uygulayalım.      

Kemal: Benim gibi çoğu insan, onların reklamlarıyla hipnotize edilmeye alışırız.
Sözlerimin, düşüncelerimin ve davranışlarımın onların kontrolünde olduğundan şüphem yok!
Kendi dışımdaki bir güç yönetiminde olduğumu hissediyorum.
Bu durum benim gibi çoğu insanın hoşuna gider.
Bu tüketim sarhoşluğudur.
Bu güç sarhoşluğudur.

Serdar: Böyle bir yaşam şekli aklımı devre dışı bırakıyor.
Konuşmalarım,  davranışlarım olumsuzlaşıyor.
Sağlığım bozuluyor, mutsuz oluyorum.
Hatta zaman zaman saldırganlaşıp, kendimi tanıyamadığım anları hatırlıyorum.

Caner: Benim hastalıklarımdan biri de kararsızlık!
Örneğin;
 Sabah yataktan kalkıp kalmama kararı veremiyorum.
Su içip içmeme kararına üşeniyorum.
Hangi ayakkabıyı, hangi tişörtü giyeceğim, bilemiyorum.
Kendime gün içinde bunlar gibi yüzlerce soru sorup duruyorum.

Bu sorunu halledeceğim.
Artık, en fazla 5 dakikada karar vermeyi hedefliyorum.
Kararsızlık = stres= öfke olduğunu inanmam için sebeplerim var.
Daha çok karar verme= daha az öfke yeni sloganım olacak.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.5
Öfkeye Karşı Sünger Olmayalım.
Teflon Olalım.  Günde 10.000 karar hedefimiz Olsun

Can: Buznik,  aptal/korkak/saldırgan öfke sarmalından çıkmaya karar verir.
Öfke kolik davranışlarından yorulmuştur.
Doktoru sorunun kökeninde geçmişinde yaşadığı bir olay olduğuna onu inandırır.
Çocukken yaşadığı bir olay, bilinçaltında derin izler bırakmıştır.
Bu nedenle akıllı öfkesini harekete geçiremez.
O güne kadar öfkesini çoğunluk içine atmıştır.
 Zaman zamanda uçakta olduğu gibi ani saldırgan öfke davranışları sergilemektedir.


Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.9
Birbirimizi Akıllıca Dinleyelim. 
Empati kuralım! 
Amaç kavga değildir. 
Öfkenin kök nedenini yakalayalım!

Serdar: Artık öfke kaynağının farkındadır.
Doktoruyla birlikte bu olayla ve kişiyle yüzleşmeye karar verirler!
Yaparlar da!
Sonuç şaşırtıcıdır.
Karşımızda artık Akıllı Öfke Kanunlarını uygulayan bir Buznik vardır.

Kemal: Filmi seyrettikten sonra bazı kararlar aldım.
Bir tüketim sarhoşu olarak sağlığımla işimi takas etmeyi daha fazla sürdüremeyeceğim.
Daha az çalışmanın, sadece ihtiyacım kadar tüketmenin, sağlığım için daha iyi olduğunu anladım!

Can: Zihnimdeki işkenceci, Egosal zihinden kurtulmalıyım.
 Tibetlilerin bir sözü var;
Tabak yıkıyorsan, tabak yıka”.
Aksine bir hayat beni yok oluşa götürecek.

Egosal zihnim sürekli kötü senaryolu filimler izletiyor!
Şimdiyi ve/veya anı yaşamak istiyorum.
Caner: Olabilecek en iyi senaryoya odaklanacağım.

 Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.6
Güler Yüz. Güzel Duruş. Güzel Söz. Güzel Enerji göndermek bedavadır!

Mal, mülk, ev, bark, para, pul, unvan, mevki biriktirmenin bir sonu yok!
Para, mal, mülk, mevki, makam vesaire sahibi olmak elbet geçicidir.
Bunun farkına varmaya başladım.
Gücün beni yönetmesine daha fazla izin veremem.

Kemal: Tüm bağımlılıklarımı gözden geçirmeye başladım.
Sahip olduklarımın bana sahip olmasına artık daha fazla izin veremeyeceğim.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.8
KAİZEN Uygulayalım!
Korkularımızı Unutalım.

Serdar: Tüketim ve güç bağımlılıklarım madde bağımlılığına benziyor.
Kurtulmak için radikal tedbirler almaya karar verdim.
Örneğin kredi kartlarımı 30 gün süreyle derin dondurucuya atmayı deneyeceğim.

Örneğin şuna benzer şeyler yapabilirim;
Haftada 1 defa ATM kartıyla bankadan haftalık nakit çeker.
Tüm harcamalarımı nakit yapabilirim.
Haftalık bütçe yapsam!
Bütçe disiplinine uyabilirim.

Can: 6 S uygulayabilirim.
6 S: Japonca kelimelerin baş harflerinden oluşan bir kalite stratejisidir;
ü  Tertip! 
ü  Düzen!
ü  Temizlik!
ü  Standartlaştırma!
ü  Disiplin!
ü  Sağlık ve güvenlik!
6 S İşyerlerinde yaygın olarak kullanılıyor.
Evlerde ve ofislerde de işe yaradığı görüldü.
Neden Akıllı öfkeye geçiş sürecinde davranışlarımı iyileştirmesin.

Serdar: Gün içinde daha çok hareket etmenin yollarını keşfediyorum.
Kendime fırsatlar yarattım.
5.       Katta oturuyorum.
Artık asansör beklemeyi bıraktım.
Merdivenleri kullanıyorum.
Arabamı valeye bırakmıyorum.
 Pizza, fastfood, kebapçılara elveda dedim.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.7
Sağlıklı yaşayalım: Probiyotik Beslenelim. Bol Kahkaha atalım. 10.000 adım yürüyelim. 
Alaturka tuvalet kullanalım. Dijital  detoks uygulayalım. Şükredelim ve Dua edelim!

Kemal: Barsak sistemimizde yaşayan dost bakterileri duymuşsunuzdur.
Onlara ihtiyacım var.
Çünkü onlar bağışıklık sistemimi destekliyor.
Stres düzeyine kadar tüm sağlığım üzerinde son sözü onlar söyler.

Bilgilerimi tazeledim;
 “Antibiyotik” yaşam karşıtı!
“Probiyotik” ise yaşam için olduğunu öğrendim.
Beslenirken prebiyotik beslenmeye geçtim.
Sayı ve çeşit olarak Probiyotik bakterilerim kuvvetleniyor.
Artık benim için sadece probiyotik beslenme var.

Can: Benim gündemimde Dijital Detoks var.
Son zamanlarda, günde 6 saatten fazla internette zaman harcadığımı fark ettim.
Bazıları alkol, sigara bağımlısıdır.
Bende onlar gibi bir internet bağımsı olmuşum da haberim yokmuş!

Bundan kurtulacağım.
Örneğin;
Dijital Detoks uygulamayı hedefliyorum.
30 gün hiç internete girmeyeceğim.
Sonrasında hedefim, interneti günlük 60 dakika ile sınırlamak.

Caner: Varsayımsal endişelerle baş edemez hale gelmiştim.
Yeni kararlar aldım.
Günlük rutinimi değiştiriyorum.
Hayatımı kolaylaştırmalıyım.
Hayatı güzelleştirecek küçük değişiklikler yapmayı hedefliyorum.
Hayatımıza daha çok yürüyüş, yoga, derin düşünme katmaya başladım.
Daha mutlu, huzurlu hissediyorum.
Enerjim yükseldi. Kendime daha çok zaman ayırabiliyorum.
Kemal: HayatımaKaizen” mucizesini almaya karar verdim.
Japonca bir kalite sisteminden söz ediyorum,
Kaizen” çoğunlukla işyerlerinde ürün/hizmet kalitesini arttırmada kullanılageldi.
Kelime anlamıyla Kaizen: Her gün yapılan sürekli küçük iyileştirmeler olarak tarif ederiz.

Kaizen, neden akıllı öfke sürecinde davranışlarımızı da iyileştirmesin?
 Örneğin;
Halı sahada top oynarken, sürekli sağ ayağımla topa vururdum.
Artık sonuç o kadar iyi olmasa da, sol ayağımı da kullanıyorum.
Bunun gibi gündelik hayatımda her gün yeni farklı “Kaizen” denemeleri yapmaya başladım.

Serdar: “Oyun teorisi” Kazan& Kazan kuramına kafayı taktım.
Örneğin;
Gündelik yaşantımda iletişimde bulunduğun kişi, kurum, kuruluşları düşünüyorum!
Artık her birini oynanan oyunun oyuncuları olarak görmeye başladım.
Oyunda oyunculardan biri/birileri kazanırken, ben kaybediyorsam oyunu analiz ediyorum.
Öncelikle artık bunun bir kazan-kaybettir oyunu olduğunun farkındayım.

 İçinde bulunduğum oyunda, ben de rakip oyuncularda kaybediyorsa dikkat kesiliyorum.
Oyunun kaybet-kaybet oyunu ise, bu oyundan kaçmaya çalışıyorum.

Asıl önem verdiğim ise,
Artık tüm oyunları Kazan& Kazan yapmaya çalışıyorum.

Oyun kuramında, oyunu “Kazan-Kazan” yapacak bir öneri/girişimleri nasıl yapacağımı öğrendim.
Ret edilemeyecek teklifler içeren, öneri ve girişimler getiriyorum.
Bu akıllıcadır.
Diğer oyuncularla ortaklaşa kazanmanın zevkini tadıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder