4 İş Kolik Arkadaş Sohbet Ediyor.
Konu: Kime
Güvenelim?
Kemal: Cebinden para çalan karısına,
boşanma davası açan bir kocanın haberlerini yorumlayalım.
Can: Cebinden ve cüzdanından
sürekli para eksilen koca, karısından şüphelenir.
Caner: Evine gizli kamera
yerleştirir.
Serdar: Kameranın kayıtta olduğu
sırada koca, karısının cüzdanından para aldığını tespit eder.
- UYANIŞ: “Bilinç Dışı Körlükten Kurtul”
Kemal: Koca boşanma davası açar.
Dilekçesine
eşinin yemek pişirmediğini ve temizlik yapmadığını da eklemeyi unutmaz.
Can: Karısı kredi kartından her ay
2 bin lira para harcamaktadır.
Koca
her gün evden çıkarken, ihtiyaçlar için 100 lira verdiğini de iddia eder.
Caner: Haberde kadının, kocaya
herkesin içinde yumruk atıp, kolunu ısırdığından söz edilir.
Serdar: Karısı, odanın kapısını
kilitleyerek, kocasını balkondan atmaya çalışmıştır.
Kemal: Son olarak mağdur koca
boşanma dilekçesinde karısının kendisini aldattığını da ekler.
2. AMAÇ: “Kazan& Kazandır Amaçlarını Belirle”
Can: Olayı öğrendik.
Şimdi
değerlendirelim.
Caner: Karı, koca bile birbirine
güvenmiyorsa, çalışma arkadaşlarımıza nasıl güveneceğiz?
İş
ortaklarımıza nasıl güveneceğiz?
Serdar: Apartmandaki komşularımızla
apartman sorunlarını nasıl çözeceğiz?
Toplumda
yaygınlaşan güvensizlik dalgası olası kazanç fırsatlarından bizi mahrum bırakmaz
mı?
Kemal: Güven sorunu beynimizin
nörolojik, bilişsel yapısıyla yakından ilgili.
Can: Beynimiz çoğu kez bizi
yanıltır.
Tanıdığımız kişilere, ürünlere,
şirketlere karşı aşırı güven duyarız.
Böyle
durumlarda, beynimizdeki hipotalamus
bölgesinden, mutluluk hormonu oksitosin
salgılanır.
Kendimizi
iyi hissederiz.
Serdar: Oksitosin, “Aşk hormonu”, “mutluluk hormonu” ve “sevgi
hormonu” olarak da bilinir.
Bizi
rahatlatır ve kan basıncımızı düşürür.
Caner: Tanımadığımız kişilere,
ürünlere, şirketlere karşı güven duymayız.
Tanıdık
olmayan şeylere beynimizin karşı amigdala bölümü uyarılır.
Başta korku olmak
üzere, duyguların denetiminden Amigdala
sorumlu dur.
Can: Bu yolla, donakalırız,
Çarpıntımız
başlar.
Hızlı solunuma
geçeriz.
Stres hormonu
salgılanır.
Bu
yüzden güvensizlik hissederiz.
Bu
durum olası fırsatları kaçırmamıza neden olur.
3. HEDEF: “Hedefini Duyur”
Serdar: Geçenlerde T.V de insanların
güven davranışları hakkında bir proğram izledim.
Kalabalık
bir cadde düşünün.
İnsanları
test etmek için bir stant kurulur.
Stant
gelip geçene karşılıksız para dağıtmak ister.
Bir
kavanozun içi para doludur.
Stantın
önünde karşılıksız para yazmaktadır.
Kemal: Dur tahmin edeyim.
İnsanlar
paranın niye dağıtıldığından şüphelenir ve sorular sorarlar.
Standtaki
görevleri insanları ikna edemez.
Çok
az kimse sınırlı sayıda para alır.
Serdar: Aynen öyle olur.
Bu
defa görevli stant tan ayrılır.
Stant
boş bırakılır.
Kavanoz
para doludur.
Can: Ben söyleyeyim.
3-5
dakikada kavanoz boşalır.
Serdar: Doğru tahmin!
Deney
bir daha değişir.
Kavanoz
para doldurulur.
Bu
sefer standın tabelasına korkunç bakışlı çift göz resmi konur.
Bu
gelip geçenlerin beyinlerinde gözetleniyormuş hissi yaratır.
Sadece
tek tük para alan vardır.
Onlarda
sağa, sola bakarak, korka, korka az bir miktarla yetinirler.
Serdar: Başka bir deneye geçilir.
Kavanoz
tekrar para doldurulur.
Yoldan
geçen iki kişi çevrilir.
Ellerine
ikişer kart verilir.
Kartların
birinde paranın yarısı, diğerinde paranın tümü yazar.
Kural şöyledir.
İki
kişide paranın yarısı olan kartı tercih ederse, para yarı yarıya paylaşılır.
Biri
paranın tümü kartını tercih ederse, paranın tümünü alır.
İkisi
de paranın tümü kartını tercih ederse kimse
para alamaz.
4. STRATEJİ: “Hedefe Uygun Strateji Seç”
Caner: Tahmin sırası benim!
Paranın
yarısı olan kartı tercih edenler azınlıkta kalır.
Çoğu
insan, paranın tümü kartını tercih eder.
“Dimyata
pirince gidilirken, evdeki bulgurdan olunur.”
Tümünü
isteyen, yarısından da olur.
5. RİSK YÖNETİMİ: “Dinamik Önlemler Uygula”
Serdar: İnsan beyni böyle çalışıyor.
Tanımadığınız
insana güvenmezsiniz.
Kemal: Kaldı ki günümüzde insan
değil tanıdıklarına, hayat arkadaşına bile güvenemiyor.
Güvensizlik
sorunu, kişi başı milli geliri azaltıyor.!
6. TEKLİF: “Sektör Aktörlerine/Oyuncularına Ret
Edilemeyecek Teklifler Getir”
Can: Daha güçlü bir Türkiye için hayata geçirilen ‘Ortak Değerler Hareketi’ni konuşalım. (2)
Caner: Nüfusun yüzde 70’nden fazlası başka bir partiye
oy veren biriyle komşu olmak istemiyor.
Özetle güvenmiyor!
Serdar: Güvensizliğin açılımı da var;
Arkadaş olmak
istemiyor,
İş yapmak istemiyor.
Çocuğunun da arkadaş
olmasını istemiyor.
7. PAYLAŞIM: “Kazandığından Fazla Kazandır”
Kemal: Türkiye’de 10 kişiyi karşındakine güvenir
misin deyince 9’u ‘Güvenmem’ diyor.
Bunu Danimarka’da
sorunca 1 kişi ‘Güvenmiyorum’ diyor.
Can: Danimarkalılar güveni şöyle tanımlıyor:
Sosyal sermayenin en
önemli unsuru!
Danimarka refah
seviyesi en yüksek ülkelerden!
Aynı zamanda en mutlu
ülke!
8. TAKTİKLER: “Ortaklaşa Kazandıran Taktikler Uygula”
Caner: Kendi işyerimde, çalıştığım
arkadaşlarıma güvenmekle işe başlayacağım.
Tüm işkollarında
çalışanların daha fazla kazanması güvene endeksli!
Sıfır
kaza, sıfır hata, sıfır hastalık için güven şart.
Danimarka'dan
daha zengin ve mutlu olabiliriz.
Atatürk’ün
dediği gibi,
Türk
milleti çalışkandır, zekidir, ahlaklıdır.
Eksik
olan tek şey güven!
Gelin
birbirimize daha çok güvenmenin yollarını keşfedelim.
KAKEP
“ Kazan& Kazan Eylem Planı” Tam da
bu amaca hizmet ediyor.
9. KURALLAR: “Kazan& Kazandır Kurallarından Ödün Verme”
Serdar: örneğin, ülkemizde yaklaşık, 16.650 balıkçı
teknesi tahmin ediliyor.(3)
Eminönü’nde
ekmek arası mezgit ve uskumrular Norveç ‘ten geliyor.
Oysa,
Norveç sadece 6.400 balıkçı teknesine sahip!
Balıkçılar
güven odaklı kazan& kazan eylem planlarında ortaklaşa çalışabilirler.
Sonuçta
bu tablonun tersine dönmemesi için, bir neden görmüyorum.
10. SÜREKLİ İYİLEŞTİRME”KAİZEN” “Hedefleri sürekli iyileştir”
Son söz:
“Bir şeyi
gerçekten yapmak isteyen bir yol, istemeyen mazeret bulur.” E. C. MCKENZİE
Faydalanılan Kaynaklar:
(3) hürriyet 2 Eylül 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder