9 Aralık 2017 Cumartesi

Savaş ya da Kaç!


(1)

Mahşerin Dört Öfkelisi; Kemal, Can, Serdar, Caner " Tartışıyor!

Konu: Sosyal Zekâ!


Caner: Her an bir saldırgan öfke davranışıyla karşılaşabilirim.
 Savaşmalı mı? Kaçmalı mı?

Can: Gün içinde bazen böyle birkaç durumla karşılaşırım.
Geçen gün yaya geçidinden geçiyorum.
Aracın biri tam yaya çizgilerinin üstüne park ediyordu.
Az ileri park etmesini söyledim!

Ne dese beğenirsiniz?
Biraz dolaşsan ne olur.
İçinden Allah’ ından bul diye yürüdüm gittim.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.5
Öfkeye Karşı Sünger Olmayalım.
Teflon Olalım.  Günde 10.000 karar hedefimiz Olsun.


Serdar: Ucuz kurtarmışsın.
İyi ki üstelemedin.
Arabasından çıkaracağı av tüfeğiyle üstüne kurşun yağdırabilirdi.

Kemal: Verilmiş sadakan varmış.
DANİEL GOLEMAN “Sosyal Zekâ” Kitabından bir örnek;
“İkinci ırak savaşının ilk günleri!
Bir gurup Amerikalı asker Irak topraklarında ilerliyor.
Bir yerleşim biriminin yakınlarına gelirler.

Amaçları caminin baş imamıyla konuşmak ve işbirliği istemektir.
Gördükleri bir camiye doğru yürümeye devam ederler.
Başlarında komutanları vardır.

Serdar: Askerlerin amacı ne ki?
Amaçları insani yardım.
Ellerinde yardım malzemeleri var.
Onların dağıtımı için imamdan destek isteyecekler.
Hepsi bu.

Can: Provokasyona açık bir girişim.
Özellikle savaş zamanı her türlü örgütün cirit attığı Irak ta!

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.2:
Lütfen Kalp Kırmayalım. 
Öncelikle Kendi Kalbimizi! 
Yalanlara Yer Yok!

Kemal:
Ne var ki halkı askerlerin yürüyüşüne karşı kışkırtanlar var!
Halkın arasında baş imamın tutuklanacağı manipülasyonu yayılmış.
Askerlerin camiyi yıkmak için geldiği söylentileri havalarda uçuşuyor!
Kısa sürede, kadın, erkek, çoluk, çocuk alanda toplanıyor.
Taş, sopa,  kazma,  kürek ne buldularsa, ellerinde!
Onlarda askerlere karşı yürüyüşe geçiyorlar.
Şüphesiz sloganlar atarak, bağırıp çağırarak yürüyorlar.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.6
Güler Yüz. Güzel Duruş. Güzel Söz. Güzel Enerji göndermek bedavadır!

Serdar: Eyvah ki ne Eyvah!
Kıyamet kopacağı kesin.
Askerler kendilerine karşı yürüyen büyük bir kalabalıkla karşılaşıyor!

Kemal: Yüzlerce Müslüman ellerini, kollarını sağlayıp bağırıyorlar.
Kalabalığın saldırgan öfkesi gittikçe artıyor.
Her şey bir kıvılcıma bağlı!
Askerlerin etrafı kısa sürede sarılıyor.

Can: Komutan ne yapıyor.
Kemal: Tepeden tırnağa silahlı birliğin komutanı olsanız ne yapardınız?
Caner: Akıllı Öfkenin 10 kanunu hatırlardım.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.9
Birbirimizi Akıllıca Dinleyelim. 
Empati kuralım! 
Amaç kavga değildir. 
Öfkenin kök nedenini yakalayalım!

Kemal: Birlik komutanı Christopher Huğsa aynen öyle yapar.
Sosyal zekâsı /Akıllı Öfke kanunlarını uygular.
Serdar: Askerlerine ne emir verir?
Kemal: Çok şaşıracaksınız!
Bir megafon ister.
Askerlerine Diz Çökün emri verir.
Kalabalık askerlere oldukça yaklaşmıştır.
Atılan taşlar yakınlara düşmeye başlar.

Kemal: Komutan askerlerine emreder;
Tüfekleri Yere Doğrultun!

Serdar: Çok şaşırdım doğrusu.
Komutandaki cesarete bak.

Can: Benim ne aklıma gelirdi.
Ne de cesaret edebilirdim.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu  No.10
Çözüm odaklı iletişim kurulur. 
Ret edilemeyecek bir teklif yapılır. 
Sonuçta kazanan Akıllı öfkemiz olacaktır!

Kemal: Birliğin komutanı askerlerine son emrini verir.
Gülümseyin!”

Tam teçhizatlı Amerikan askerleri, başlarında komutanları dizleri üzerinde çökmüşlerdir.
Başlarında komutanları tam otomatik silahlarının namlularını toprağa çevirmişlerdir.
Yüzlerinde gülümseyen, dostça bir ifade vardır.
Öfkeli kalabalık artık 10-15 metre mesafededir.
Askerlerin kendilerine ateş açmalarını beklerken tam tersi dostça davranışla karşılaşmışlardır.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.6
Güler Yüz. Güzel Duruş. Güzel Söz. Güzel Enerji göndermek bedavadır!

Caner: Kalabalık nasıl tepki gösterir?

Kemal: Kalabalığın tavrı değişmeye başlar.
Halen bağıran birkaç kişi vardır.
Taş atmalar kesilmiştir.
Birbirlerine neler oluyor, nasıl davranalım diye soran gözlerle bakmaya başlarlar.

Serdar: Çok heyecanlı!
Peki, ne yaparlar?

Kemal: İçlerinde bir kaçının öfkeli yüz ifadesi değişir.
Onlar askerler gibi gülümsemeye başlar.
Az sonra kalabalığın bağırışları tamamen kesilir.

Can: Komutan bu ortamdan nasıl çıkacak?
Komutan askerlerine emreder;
Duruşunu Bozmadan Yavaşça Geri Çekil!

Caner: Geri çekilirken sorun çıkar mı?
Kemal: Ne sorunu?
Askerler çekilirken, kalabalıktan birkaçı dostça askerlerin sırtını sıvazlar.
Çekilirken komutan megafonu alır.
Kalabalığa geliş nedenlerini açıklar.

Kasabaya yardım malzemesi dağıtmak için gelmişlerdir.
Baş imamla bu konuyu görüşeceklerdir.
Kasaba halkının yardımlarını rica eder.
Serdar: sonuç?
Kemal: Kimsenin burnu kanamaz.
Yardım malzemesi dağıtılır.
Tüm kasaba halkı  işbirliği yapar.

Can: Komutanın sosyal zekâ eğitimi aldığı anlaşılıyor
Caner: Akıllı öfke kanunlarına da yabancı değil!

Serdar: Komutan aldığı görevi başarıyor.
Kalabalık ilk başta niyetini yanlış anlıyor.
Komutanın akıllıca iletişim kurma becerisi işe yarıyor.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.4:
Güç/Tüketim Sarhoşluğundan ayılalım. 

6 S Uygulayalım.      
Kemal: En önemlisi!
Komutan elindeki silahlı gücü kullanmayı son çare olarak görüyor.
Sosyal zekâsıyla saniyeler içinde, güç sarhoşlundan ayılıyor.

Caner: Kalabalık ilk başta Saldırgan Öfke davranışı gösteriyor.
Serdar: Gene de Akıllı Öfkeli kanunlarına öfkeli kalabalığın tepkisi olumlu!

Kemal: Komutan saniyeler içinde kalabalığı “Akıllıca Dinlemeyi başarıyor.
Asıl sorunun karşılıklı güven olduğunu fark edince, çözüm kendiliğinden geliyor.
Komutanın kalabalığa ret edilemeyecek bir teklif yapması mümkün oluyor.

Can: Komutan askerlerini oldukça iyi eğitmiş!
Askerleri “Öfkeye Karşı Teflon Olmayı başarıyorlar,
Öfkeyi Sünger gibi çekmeleri ortamı kan gölüne çevirebilirdi.

Caner: Komutan “ Sahip olduğu silahlı gücün kendisine sahip olmasına engel oluyor.
Ateş ve asker gücünün kendisine yönetmesine izin vermiyor.
Askerlerini de güç sarhoşluğundan ayıltıyor.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.8
KAİZEN Uygulayalım!
Korkularımızı Unutalım.
Yaşam Değerlerimiz için yaşayalım!

Can: Komutan ve askerlerinin yaşam değerleri arasında öldürmek son sırada!
Korkularının kendilerini yönetmesine engel olmuşlar.
Kendilerini kalabalıktaki insanların yerine koyarlarken izliyoruz.
Empati yapmayı başarabilen nadir askerlerden!

Serdar: Komutan “Kalabalığa Ret Edilemeyecekleri Bir Çözüm Sunuyor!
Askerlerinin diz çökmelerini kalabalık ret edemiyor.
Silahların namlularının kendileri yerine toprağa doğrultulmasını kalabalık kabul ediyor!

Kemal: Şüphesiz kalabalık bunu dostça bir davranış olarak algılıyor.
 Saldırgan öfke rotasındaki kalabalık, askerlerle akıllı öfke rotasında buluşuyorlar.

Caner: Komutan bu davranışıyla kalabalığa siz de biz de değerliyiz mesajını ulaştırıyor.
Bu bir kazan& kazan mesajıdır.
Aklı olan her insan, bu mesajı ret edemez!

Can: Saldırgan öfkenin hızlıca akıllı öfkeye dönüştürmeye harika bir örnek!

Caner: Gündelik olayların içinde böylesi saldırgan öfkeli davranışlarla oldukça sık karşılaşırım.
Kemal: Saldırgan/korkak/aptal öfkeli davranışlara çoğunluk yakın akrabaları eşlik eder;
ü  Kıskançlık,
ü  Açgözlülük,
ü  Oburluk,
ü  Şehvet,
ü  Kibir,
ü  Tembellik,
ü  Öfke
Bunlar 7 ölümcül günah olarak biliniyor.
Yalanın/palavranın/öfkenin yakın akrabalarından söz ediyorum.
Serdar: Bu günahları işlemek benim için ölümcül olabilir!
7 ölümcül günahtan kurtulma savaşımda akıllı öfkenin 10 kanunu bana yol gösteriyor.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.3:
Şimdiyi yaşayınız! 
Keşke, Asla, Her Zaman, Mutlaka Demeye son veriniz!

Sizde deneyin.
Başarabilirsiniz!

 (1)http://www.yugtimes.com/upload/iblock/1b3/1b365e40c56ebc7c762923e727a971bd.jpg


Devam edecek…

2 yorum: